28 Eyl 2016

DUYURUMSU BİRŞEYLER

Tam 20 gündür zinciri kırmadan yazı paylaşıyorum. Amma velakin okulum var. Mecburen yeni bir hedef koyup yeni bir zincir oluşturacağım. Bundan sonra her Cumartesi yazı günüm :)  Hergün yazı yazmayı bende sizde sevmiştiniz ama umarım bunu da hallederiz :) 

Birde aranızda Melodram hakkında birşey bilen var mı? Kendisine hiçbir yerden  ulaşamıyorum. Ve çok endişeleniyorum. Değerli bir insan benim için. Lütfen biri bile biliyorsa yazsın neler oluyor ? 

devamını oku
PAYLAŞ:

27 Eyl 2016

BUGÜN NE ÖĞRENDİM? | AFERİN DEMEMELİ(YMİŞ)

Merhaba. Bugün Nil Karaibrahimgil'in eski bir köşe yazısına denk geldim. Hürriyet kelebek ekinde yazıyor kendileri. Bilenleriniz vardır. Kendisinin Aziz Arif adında bir oğlu var. Yazısında oğluyla bir anısından bahsediyordu. Bir cümle dikkatimi çekti. Çocuklara aferin denilmemeliymiş meğerse.

Peki neden? Hemen araştırdım.  Uzmanlara göre Çocuklarda motivasyon yerine onaylanma ihtiyacı doğuruyormuş. Bunun yerine yaptığı şeyi vurgulayarak ama abartmadan cevaplamanız özgüvenlerini arıyormuş. Ayrıca bu övgüleri ödül olarak sunmamamızı bunların zaten ebeveynlik görevimiz olduğunu belirtiyorlar. Aksi halde bir ödül olarak uygulamaya kalkarsak aradaki ilişki otomatik bir hale dönüşüyor,  her iyi yaptığı şeyde övgü ve takdir etmenizi  bekler hale gelecek. Bu yüzden başaramayacağını düşündüğü şeylere yaklaşmayacak bile.

Övgüyü gerektiği yerde gerektiği zamanda yapmamızı, salt olumlu yada salt olumsuz davranışlara odaklanmamamız öneriyorlar.  Yaptığı şeyin ayrıntılarına dikkat etmeli ona bunu belirtmeliymişiz.Örneğin
Bana eline sağlık demen çok hoşuma gitti.
Resmindeki renkleri çok güzel seçmişsin gibi.

Geliştirmek istediğimiz konularda daha fazla geri bildirim daha iyi sonuç almayı sağlıyormuş. Örneğin verilen sorumlulukları yerine getirmesini geliştirmek istiyoruz - gerçi yönlendirme de yapılmamalıymış ama o başka yazının konusu olsun - o zaman bu konuda daha fazla olumlu geri bildirim yapabiliriz. Bunu kolaylaştırmak için sorumlulukları bölmeyi deneyebiliriz. Örneğin odasını  toplamasını değil önce oyuncakları toplamasını istemeli. Övmeli ardından yeni bir sorumluluğu teklif etmeliyiz. Süreç böyle işliyor :)

Gerçi yine aynı yazının son paragrafında yazdığı cümlede mantıklıydı. Bizler aferinle büyüdük kötü mü olduk diyordu :) Benim anladığım kadarıyla yazdım. Eksik veya  yanlışım varsa lütfen bana yazın :)  sabır taşı annelerimizi tebrik ediyorum.

Sevgilerle..

Not: Çok fazla -mış -muş kullandığımı biliyorum. Ancak benimde sonradan öğrendiğim bir konu olduğu için mecburen kullanmak zorunda kaldım. 

devamını oku
PAYLAŞ:

26 Eyl 2016

MİM | MAVİ'DEN

Uzun bir aradan sonra mimlendim. Bir deli mavi    canım Semanura  teşekkür ederim :) çok heyecanlanıyorum hadi cevaplayalım :) 




1-Hayal kurmaktan hoşlandığınız yer ya da zaman dilimi var mı?

Gece uyumadan hemen önce yada ikindi vakti güneş pencereden yüzüme vururken hayal kurmayı çok seviyorum. Özel bir yerim yok ama. Bazen otobüste camdan dışarı bakarken bazen yürürken bile kuruyorum 


2-En çok nelerin hayalini kurarsın?

Açık sözlü olmak gerekirse en çok hayatıma girecek o özel insan için kuruyorum. Sadece romantik anlamda düşünmüyorum ama o kişi dostta olabilir. Ama gözlerine baktığımda ne düşündüğünü bildiğim o insanı düşlüyorum. Birde şimdiki hayatımın bir bölümünden kurtulmayı.. 


3- Şimdiye kadar çok hayalinizi gerçekleştirdiniz mi?

Bir çoğunu gerçekleştiremedim en azından kurguladığım şekilde. Şimdi fark ediyorum ki olmamaları daha hayırlıymış. 


4-Henüz gerçekleşmemiş ama illede gerçekleşecek dediğiniz bir hayaliniz var mı? Sakıncası yoksa anlat çabuk nedir? 

Bir çok kişi biliyor aslında bunu. Bir gün vicdanlı, hür, dürüst, iyi bir insan yetiştireceğim inşAllah.  Minik insanın benim çocuğum olmasına gerek yok. Bence her sevgiye aç çocuk benimdir :) bende fazlasıyla sevgi var çünkü. Ama şunu ekleyeyim duymayan ve konuşamayan çocuklar için birşeyler yapmak istiyorum. Belki bu alanlarla  ilgili yeni bir bölüm olurum. 

Benim cevaplarım böyleydi. Bende 
Ve yapmak isteyen herkesi mimliyorum 

devamını oku
PAYLAŞ:

24 Eyl 2016

BİR SÖZ BİR MÜZİK

" ingmar Bergman'a sormuşlar; 'Gidişat kötü,dünya nasıl kurtulacak?’,

‘Utanç', demiş Bergman. 'Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir’”





devamını oku
PAYLAŞ:

23 Eyl 2016

KISA KISA #3



Merhaba. Nasılsınız?  Bugün ki  yazımı sırf zinciri kırmamak adına yazıyorum. Yoksa ne halet-i ruhiyem buna müsaitti, nede halim vardı. 

Resmi olarak okulu uzattım. Evet ben suçluyum. Fakat tek başıma değil. Ama yine de orta yerde kalıverdim. Ne yapabileceğime bakacağım. Şimdilik babama söylemedim. Kpss ye hazırlanıyorum bakalım. Gerçi kendime danışman hocam kadar güvenmiyorum ya olsun. 

Resmi olarak salaklığımda tescillendi bugün. Bir şeye takarsam takarım. Bütün gün küçücük bir şeyi daha doğrusu o küçücük şeyin ucuzunu arayıp durdum. Malım ben. Kesin bilgi yayalım :) 

Normalde çocuklar pek sevmez beni. Bu aralar iyi olmadığımı hissediyorlar sanırım. Pek bir iyi geçiriyoruz. Beni biraz olsun iyileştiriyorlar. Çoğu zaman yüzümdeki gülümsemenin sebebi. 

Doğum günüm için sayaç kurdum. Hiç bir doğum günü aman aman geçmemiş biri olarak neden bu kadar önemsiyorum bilmiyorum. 

Bugünlük bu kadar olsun. Bu gece için en dibe bakayım. Söz veriyorum yarın iyi olacağım. 




devamını oku
PAYLAŞ:

22 Eyl 2016

ÇOCUKLARA MAHREMİYET EĞİTİMİ VE CİNSEL İSTİSMAR


Merhaba kısa bir süre önce paylaştığım Hush! girls don't scream filminden sonra farkına vardım ki bizim toplumumuzda da çocuklara mahremiyet eğitimi vermiyoruz. Çocuğun kendi kendisine keşfetmesini bekler gibiyiz.Hatta bazı anne babaların çocuk bu konular hakkında soru sorduğunda cevap vermekten kaçındığını,duymazdan geldiğini biliyorum. Nedenlerinden biri çocukların henüz süper egoları gelişmediği için akıllarındaki her şeyi belli bir süzgeçten geçirmeden söylüyor ve soruyorlar. Yani bu konudaki sorular çocuğun aklına takılmış sorması basit şeylerdenken büyükler için bir tabu haline gelmiş şeylerden biri. Diğer bir nedeni ise vaktinden önce onların dünyasına zarar vermekten korkmaları.

Cinsel istismarları engelleme yöntemlerinin ilk adımı mahremiyet eğitimidir.Ve mahremiyet eğitiminin kesinlikle ailede verilmesi gerekir. Peki bunu nasıl yapacağız.Mahrem-mahremiyeti evimizde yaşayarak öğreteceğiz.

  • Uzmanlar mahremiyet eğitimine 0-7 yaş arasında başlamamızı öneriyorlar. 2 yaşında vücudun kısımlarının adlarını öğrenmeye başladıklarında kişiye özel alanlarını da tanıtmalı ve bu yaştan itibaren kendi yatağında veya odasında uyutmalı ,4 yaş sularında ise tam anlamıyla eğitim vermeye başlayabilirsiniz.
  • Öncellikle yaşı kaç olursa olsun bebek bile olsa bedeni ona aittir ve saygı duymalısınız.Kişiye özel alanlarına izin almak şartıyla sadece anne,baba ve doktorun dokunabiliceğini öğretmelisiniz. İzni dışında ona dokunan olursa size söylemesini tembihlemelisiniz. Böylece çocuk kendini korumayı öğrenecektir.
  • Bazı çocuklar altlarına kaçırdıkları zaman ebeveynler ve diğer aile üyeleri kızarak ve sert bir şekilde müdahale ediyor.Bu yanlış bir uygulama çocuktan yine izin alınmalı ve anlayışla değiştirilmeli.Böylece çocuk ileri de zorbalığa maruz kalma durumunda sessiz kalmayacaktır
  • Çocuklar yürümeye başladıkları andan itibaren çırılçıplak bırakılmamalı aynı şekilde sizi öyle görmemeli,kıyafetleri başkalarının önünde değiştirilmemeli aynı şekilde onun önünde de değiştirilmemeli. Mahremiyet duygusu geliştirilmelidir.
  • 4 yaşlarından itibaren banyo yaparken tam soyunmamalı,o bölgelere bakmamaya özen göstermeli ve özel alanlarının temizlemesini kendisine öğretilmeli her zaman sizin yapmanız doğru değil. 
  • Kişisel alanlara takma isimler takıp öyle öğretmeyin.
  • Yine kişisel alanlar sevgi objesi olmamalıdır.Absürd geldiğini biliyorum ancak böyle aileler mevcut. Dokunarak sevgi gösterdiklerini zannetseler de çocuğun iyi mi kötü mü algısını bozuyorlar.
  • Ayrıca giyimlerine de çok dikkat etmelisiniz.Çocuklar için çok dar ve açık elbiseler giydirilmemesi  öneriliyor. Onlara rahat edebilecekleri kıyafetler giydirin. 

Bunlar mahremiyet eğitimi için benzerleri uygulanabilecek örneklerdi.Bütün bunlar cinsel istismarı önlemede büyük önemi olan şeyler.Çocuk mahremiyeti bildiğinde iyi ve kötüyü daha iyi ayırt edebilir.Kendini daha iyi ifade bilir. Ancak ne yazık ki cinsel istismarı önleme de yeterli değiller.Cinsel istismarların önemli bir kısmının aile bireyleri tarafından  uygulandığını düşünürsek daha dikkatli olmalı ve başka önlemlerde alınmalı.Bu önlemlerden bazıları;


  • Hergün "bugün bana anlatmak istediğin bir şey var mı diye sorun?" Onu dikkatlice dinleyin sorular sorun.Ayrıca birisinin onlara "bunu kimseye söyleme" dediği bir şey olup olmadığını sık sık sorun.Söylediğinde kızmayacağınıza inandırın. 
  • Misafirlikte sizden ayrı oynuyorsa görmeyeceğiniz bir yerde veya kapı kapalı oynamasına izin vermeyin.En azndan sık sık kontrol etmenizi öneririm. Unutmayın cinsel istismar yanlızca büyükler tarafından uygulanmaz!
  • Çocuklarınızı mümkün mertebe yatılı misafir olarak bırakmayın.
  • Çocuğa hoşlanadığı durumlarda bağırmayı kaçmayı ve itiraz etmeyi öğretin.
  • Rahatsız olduğu bir durumda ve bir kişi olduğunda anlatılacak kişilerin anne ve baba olduğunu ona öğretin.
  • Tüm bunlara rağmen çocuklar size birisinin kötü dokunduğunu veya baktığını söylerse inanınve sana öyle gelmiştir gibi telkin edici cümleler kurmayın..Uzmanlar çocukların  çok nadir yalan söylediğini belirtiyorlar.
  • Bir uzmanla iletişime geçip davranışlarınızı ona göre belirlemenizi öneriyorum
  • O kişiyi belirleyin ve şikayet edin.(Bazı sitelerde önce ikaz edin etrafı veleveleye vermeyin gibi kişisel düşünceler gördüm.Buna itibar etmeyin. Bu utanılacak bir şey değil)
Bu konuda daha somut bir örnek olması açısından Aamir Khan'ın programında uyguladığı eğitimin videosunu paylaşıyorum. 


Cinsel istismar çocuğun cinsel haz almak için kullanması olarak tanımlanır.Diğer istismarlardan sıklığı ve karmaşıklılığı açısından farklılık gösterir.Toplumca kabul edilmesi zor olduğu belirlenmesi ve ortaya çıkarılması çoğu zaman zordur.Sık rastalanan ve uzun yıllarca süren bir durum olmakla beraber sıklıkla gizli kalır.Vakaların yalnızca %15i bildirildiği düşünülüyor.

Tüm bunlara rağmen yine de bu melekler zarar görüyor.Ve çoğu zaman korkudan konuşmuyorlar. Çoğu çocuğun hal ve hareketlerinin değişiklik gösterdiğini ve ailenin  böyle bir şeyi üstüne kondurmadığından şüphelenmediğini biliyorum.Genellikle ebeveynlerimizin çocuktur geçer deyip akışına bırakıyor. Yakın geçmişimizde bir okul müdürünün 22 yıl boyunca her öğrencisini ve bir dernekte çocukların bir öğretmen tarafından istismar ettiğini duymuşsunuzdur. İlk örnekte öğretmenlerden biri çocuklardaki garip hali farketmiş ancak 2.örnekte kimse fark edememişti. Eğer bu aileler yukarda da örnek verdiğim şekilde çocuklarını yatılı olarak bırakmasalar önlenebilir  yada hal ve hareketlerinde ki değişimleri fark etseler bu adam daha önce yakalanabilirdi.

Cinsel istismardan sonraki süreçte 
  • Çocuğa inanın!
  • Bu konuda konuşmak için yüreklendirin ve duygusal destek sağlayın.Arkasında olduğunuzu bilsin.
  • Duygularınızı kontrol edin.Öfkenizi ona yansıtmayın
  • Suçluluk hissetmemesii sağlayın.Asla "bunu sana yapmasına nasıl izin verirsin?" gibi cümleler kurmayın
  • Uzman yardımı alın. Çocuğa öz saygısını kazandırmak için çok önemli bir adım.




 bu hal ve hareketlerdeki değişimler nelerdir ?Bazen bunları okumakta zorlanabilirsiniz o zaman bir uzmandan yardım alın.
  • Cinsel bölgelerinde sağlık açısından sorun (kızartı,kaşıntı,ağrı vb.) oluştuysa
  • Dokunmaya tepki gösteriyorsa
  • Fiziksel nedeni olamayan karın ağrısı varsa
  • Huzursuzsa
  • Gece uykuları bozulduysa
  • Altını ıslatmaya başladıysa
  • Banyo yapma isteği yoğunlaştıysa
  • Yaşından büyük cinsel davranış veya sözler içerisindeyse
  • Cinsel oyunları abartılı oynuyorsa
  • Evden kaçmayı düşünüorsa
  • İntihar eğilimi varsa
  • Yemek düzeni değiştiyse
  • Saldırganlık gösterdiyse
  • Yanlızlaşmaya başladıysa
  • Genel olarak başarısında düşüş varsa
  • İnsanları düşman gibi görüyorsa

Ayrıca Yaşa göre değişiklik gösterebilecektir.Hangi yaş aralığı için hangi belirtiler olduğu şöyle sıralanabilir;
  • 0-3 yaş aralığında yeme ve uyku bozuklukları,yabancılardan korkma,üzerini değiştirirken sorun çıkarmaya başlama.korku duygusu 3-6 yaş aralığında bebeklik dönemine geri dönüş(parmak emme konuşma)içe kapanış,az konuşma,anneye bağlılık,yeme bozukluğu,cinsel oyun,çocuk mastürbasyonu ,utanma,öfke duyguları.6-12 yaş aralığında içe kapanma ve tek başınalık,evden okuldan kaçma,yeme ve uyku bozuklukları,öğrenme bozukluğu,obsesif(takıntılı) davranışlar(Sık sık yıkanmayı istemek gibi),kendinden küçüklere istismarda bulunması,durup dururken ağlama,hassaslaşma,huzursuzluk,karın ve baş ağrıları  gibi belirtilerle kendini gösterebilir.


*****
Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz eklemek veya düzeltmek istediğiniz bir kısım var mı ? beğendiniz mi? Lütfen bana yazın.Ayrıca bazı yanlışlarım olabilir lütfen kusura bakmayın ve beni uyarın.








devamını oku
PAYLAŞ:

21 Eyl 2016

TELEFONUMDAN NOTLAR #1


Zaman zaman beğendiğim şeyleri not alıyorum.Bunlar bazen okuduğum bir kelime bazen duyduğum bir müzik gibi şeyler oluyorlar. Sonrasında unutmuşsam bile notlarım imdadıma yetişiyor. Özellikle boş zamanlarımda notlarımı inceliyorum ki boş zamanımı da verimli kullanayım. Hatta bazen güzel bir filmi bu notlarım sayesinde izliyorum.Bugün baktım ki  çok fazla not almışım sizlerle de paylaşmak istedim. Aslında vakti zamanında Değmesin Yağlı Boya benzeri bir paylaşım yapmıştı aklımda fikir olarak hala kalmış. Bir nevi esinlendim yani.  Not aldığım sırayla ilerleyeceğim.Dolayısıyla karışık ve uzun olacak lütfen kusura bakmayın.


Endeavour yazıp bırakmışım.İlk anda neden not aldığımı hatırlayamadım.İnternette arattığımda ilk çevirisi çıktı.Anlamı gayretmiş.Tam benim gibi kronik bir üşengeçe göre değil mi? Sonradan alt başlıklara bakınca anladım. Endeavour  2012de başlayan ve hala devam eden ingiliz yapımı bir polisiye-imiş. Her bölümde bir olayı çözüyorlar.Sherlock ve benzeri öyküleride çok severim.Hakkındaki övgüleri duyunca da not almış unutmuşum. İlk fırsatta izlemeye başlıyacağım.





Yaren Doğan Darbe zamanı İnstagramda kendisi bir askerle smule  üzerinden düet yapmıştı.Sesini çok beğenmiştim diğer şarkılarına bakmak için ismini not almıştım.Sonradan baktım ama bahsettiğim düet kadar sevemedim. Hala notlarımdan silmemişim ama. Dinlemek isterseniz bahsettiğim video bu.
Askerin duruşu insanı hüzünlendiriyor.


Ruhlar Bölgesi (Insidious) 2010 yapımı bir korku filmi.Bir sitede astral seyahat hakkında en iyi filmlerden biri olduğunu okumuştum.Daha sonra konusuna baktım ama korkmaktan korktuğum için izlemedim.Saçma bir cümle oldu biliyorum ama bahsettiğim şey bu tür filmleri - garez mesela-izledikten sonra paranoyaklaşıyorum. Uykuya dalmadan gelen sesleri falan başka şeylere yoruyorum.Bu yüzden izleyemiyorum.Ama meraktan notlarımda duruyor öylece.Bu tür filmleri seviyorsanız izleyin.Sonra da bana anlatın tamam mı?


"İnsan sırt çantasına her şeyi doldurup gidebilmeli" Sadeleşme üzerine araştırma yaparken süslü sözlükte bu cümleyi okudum.Çok beğendim.Hiç bir yere bağlanacak kadar kadar eşyan olmamalı ki vakti geldiğinde kendini alıp gidebilesin. Hüzünlü durduğunu biliyorum ama bana bunu çağrıştırdı.Sadeleşmeye gelecek olursam,bence harika bir şey.Etrafın ne kadar minimal düzeyde kalırsa sen ve fikirlerin o kadar çoğalıyorsunuz.


Uzaklarda Arama Türkan Şoray'ın çok konuşuln filmi.Aslında geçen akşam Tv'de çıkmıştı ama başından itibaren seyretmeyince -böyle bir takıntım var- gerisini de seyretmedim.Fakat annem izleyip çok beğendiğini söyleyince ve sonrasında senaristliğini Onur Ünlünün yaptığını görünce  not aldım. Kesinlikle izleyeceğim. Türkan hanımın oyunculuğu kadar övülen yönetmenliği ve Onur Ünlünün ünlü senaryolarından dolayı beklentim çok yüksek bu filmden.İzleyince blogda da yazabilirim.



Yukarıda bahsetmiştim.Beğendiğim müzikleri de not alıyorum.Bazen shazamlayarak bulduklarımı daha sonra dinlemek için not alıyorum.Onun dışında beğendiğim müzikleri not almamın en büyük neden spofity free kullanmam. Çevrimdışı kullanmam ne yazık ki mümkün değil.Ayrıca oldukça şarj yiyor. Bu yüzden mp3 çalara indirip dışarı çıkarken yanıma onu alıyorum.İşte bu müziklerden iki tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.


Bir sana bir de bana  zaten uzun zamandır dinlediğim bir parça.Ancak indirmemiştim.Mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim. Ayrıca sizlerin de tavsiyelerinizi bekliyorum.

                                         

Heartstrings aslında eski bir kore dizisi. 1-2 bölüm izlemiş bırakmıştım.17 yaşında hangi kafayla bıraktım nedenini bilemiyorum :) İnstagramda bir repliğini görüp not aldım.Yakın zamanda izlemeyi düşünüyorum.


Bu sözüde Kedili Ajanda 2016'da yapacaklarımı yazarken Madam Bovary'nin yazarı Flaubert'in bir sözünü görüdüm hoşuma gidince  fotoğrafını çekmiştim.



Ve sonuncusuna geldik.Bütün notların içinde en değerlisini paylaşmak istiyorum.Ben okuyunca çok umutlandım.İnanıyorum ki sizde de aynı etkiyi yaratacak. Geçenlerde kütüb-i sitte programı indirdim.Konularına göre ayrılmış olduğu  için kafama takılanları kolayca bulabiliyorum.Zihnimde tutmamda daha kolay oluyor. İlk bölüm af ve mağfirt hakkındaydı.Ve ilk hadis şimdi yazacağım hadis.


Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: 

"Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teala hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tevbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı." 


Müslim, Tevbe, 9, (2748), Tirmizi, Da'avat 105, (3533)










devamını oku
PAYLAŞ:

20 Eyl 2016

KİM İSTER SONUCU


Merhaba geçenlerde kim ister? Paylaşımı yapmıştım. Bayramın son günü talihliyi  belirlemeyi unutunca katılım süresini pazartesiye kadar uzattım.  An itibari ile salı gününe geçmiş olduğumuzdan talihliyi belirledim. İsteyen  3 arkadaşıma da çok teşekkür ederim :) Gönül ister ki her  birine hediye etmek :) nasip başka zamana artık. Katılan arkadaşlarım 


Arasında kura çektip ve kitabın yeni sahibi Kerimem oldu :) kendisini tebrik ediyorum. Bu kim ister olayını çok sevdim inşAllah  devam edeceğim. 





devamını oku
PAYLAŞ:

19 Eyl 2016

İZLEDİM | Hush! Girls Don't Scream - Şşş... Kızlar Çığlık Atmaz


Merhaba. Bir kaç gün önce izlediğim ve çok etkilendiğim bir filmden bahsetmek istiyorum. İranın adalet sitemini,cinsiyetçiliği,çocuk istismarını olabilecek en dramatik yolla anlatmış.İzlediğim andan beri göğsümün orta yerine bir şey oturdu ve kalkmıyor.

Bir sahnesi özellikle instagramda çok ünlü.Sanırım hepiniz denk gelmişsinizdir.Bir evlilik teklifi sahnesi.Zaten google da ismini arattığınız zaman elmanın içinden yüzük çıkan iran filmi cümlesini de göreceksiniz.Bir çok insan o sahne yüzünden aşk üzerinden devam edecekler sanıp bu filmi seyrediyor. Esas  kızımız Şirinde öyle sanıyordu muhakkak.


2013'de İranda en iyi film ödülüne layık görünen Pouran Derakhshandeh yapımı filmin   konusu ise şöyle;

Şirin birkaç saat sonra evlenecektir ancak umulmadık bir şey olur ve tanımadığı bir adamı öldürür. Bu suçun sebebi, Şirin'in kâbus dolu çocukluğunda gizlidir. Sır düğümleri bir bir çözülür ve asıl soru ortaya çıkar: "Gerçek Suçlu Kimdir?" 

İzler izlemez aklıma Reyhaneh Jabbari idamına gönderme olabileceğini düşünmüştüm ki zaten izleyenler tarafından da bu iddia edilmiş ancak yönetmen bu iddianın asılsız olduğunu belirtmiş. Sanıyorum gerçekten böyle bir gönderme olsaydı İslam devriminin yıl dönümünde yapılan bir festivalde en iyi film ödülüne layık görülmezdi. Başrol oyuncusuna hayran kaldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Tannaz Tabatabaei hem çok güzel bir kadın hemde çok iyi oynuyor.



 İstiyorum ki mutlaka hepiniz izleyin. gerçek katil kim sizde görün.Onun ruhunu öldüren mi? anne ve babası mı? kızları "rezil" olmasın diye tanıklık yapmayanlar mı? Ve inanıyorum ki bu hüzün dolu filmi seyrettikten sonra bir daha evlatlarınızı kimseye emanet etmeyecek etrafınızda ki insanları çok daha iyi gözlemleyecek en azından şüpheyle bakmayı öğreneceksiniz.Ve el-alem ne der hapishanesinin duvarlarını fark edeceksiniz. İzlemeyenler için spoiler vermek istemediğim için daha fazla bahsedemiyorum ancak Şirinin avukatının mahkemede ki son savunmasını sizlerle paylaşmak istiyorum.


Dediğim gibi ben çok etkilendim adeta ciğerim yandı. Farklı ülkelerde aynı adaletsizliği yaşayan çocukları düşündüm.Biz sadece mahkeme sonuçlarını görüyoruz.O çocukların güzel dünyasının ne hale geldiğinin farkında bile değiliz.Belki de bu kadar etkilenmemin sebebi bu cümleyi sürekli duyarak büyüdüğümdendir. Sanıyorum bir çoğumuz her bağırdığımızda bu sözleri duydu. Ama kimse çığlıkları duymadı.

"Şşş! Sessiz Ol! Sakin!"
"Kızlar bağırmaz!"
"Kızlar çığlık atmaz!"

devamını oku
PAYLAŞ:

18 Eyl 2016

FOTOĞRAF DÜZENLEME

Merhaba bugün yapmayı en çok sevdiğim hobim ile ilgili bir paylaşım yapacağım.Fotoğraf çekmeyi çok seviyorum ve ardından farklılaştırmak hoş oluyor.Fotoğraf düzenlemek için gerek Bilgisayarlar gerek mobil cihazlar için bir çok program mevcut. Profesyonel olarak düzenleme yapmanızı sağlıyorlar.Ancak benim bahsedeceğim siteler online olarak anlık ve cihazınıza ağırlık yapmadan bu düzenlemeyi sağlıyor.

Pixlr

Online photoshop desek yanlış olmaz.Bende böyle aratarak bulmuştum :) Editor seçeneği Photoshopun yapabildiği birçok şeyi yapabiliyor ama onun kadar büyük boyutlu değil. Dil seçenekleri arasında Türkçe mevcut ve arayüzü çok basit.Bir kaç denemeden sonra mutlaka tamamen öğrenebilirsiniz. 


BeFunky

Bir diğer program ise befunky. Pixlr'dan daha çok kullanıyorum. Özellikle efektleri için Online vsco diyebiliriz. Hepsi gayet profesyonel efektler.Popart,stenciler gibi seçenekleri de var.Ayrıca yüz için özel  özellikleri de mevcut.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ GİRİŞİ STENCILER İLE DÜZENLENMİŞ HALİ


Photoscape

Yine küçük bir photoshop diyebileceğimiz bir program.Gif dahi yapabileceğiniz bu programın en büyük özelliği bilgisayarı yormaması.Ayrıca bilgisayara yüklediğim hazır fontları Arayüzünde kullanabiliyorum ki headerımı da bu yolla yaptım. İsterseniz ayrıntılı bir yazısını yazabilir veya isteyenlere yardımcı olabilirim.

devamını oku
PAYLAŞ:

17 Eyl 2016

UFAK MALİ TÜYOLAR


Merhaba para harcamayı pek sevmeyen biri-hayır asla cimri olduğumu kabul etmeyeceğim- olarak para biriktirme tüyoları paylaşmak istedim. Malum hepimiz her istediğimizi her zaman alamıyoruz. Aldığımız zaman ise düşünmeden alıyoruz.Özellikle alınacak şey ihtiyaç değil istek ise bocalıyoruz.Almam gerekmiyor ama çok istiyorum o zaman almanın iki yolu var

1-Hemen alacaksınız ama gereksizce borçlanacaksınız
2-Biriktirip alacaksınız. Dolayısı ile geç almayı kabul edeceksiniz

Ben biriktirip almadan yanayım. Böylece mali durum değişkenlik gösterdiği zaman zor durumda kalmayız. Ki özellikle öğrencilikte sürekli bu durumla karşılaşılır.Ayrıca biriktirme sürecinde istekleriniz değişiklik gösterebilir. Örneğin ben şuan bir fotoğraf makinesi almayı hedefliyorum. Öncesinde ne kadar kullanabileceğimi düşündüm.Artık telefonlar var sonuçta.Telefonumdan daha iyi bir görüntüye sahip ve daha ucuz.Ve uzun yıllar boyunca kullanabileceğim. Bloga da yararı olacak.Hedefimi gerçekçi hale getirmek için araştırma yaptım ve kullanan arkadaşlarıma danıştım.Sonrasında  model-fiyat belirlemesi de yaptım. 


Peki bu süreçte biriktirdiğimiz para miktarını artırabilir misiniz? Tabii ki belirli yöntemlerle tasarruf edebiliriz.Bu yöntemlerden bazıları;

  • İlk yapmanız gereken önceki borçlarınız bitirmek olmalı.Bunu için borç kapatma planı oluşturabilirsiniz.
  • 10 saniye düşün!-Almadan önce 10 saniye ver kendine.İstek mi ihtiyaç mı? Alırsam yararlı olacak mı? Ne kadar süre ile kullanabileceğim,başka alternatifi var mı?-
  • Yapabiliyorsan harcamalarını aylık not al -Böylece o ay gereksiz harcamalarını görebilirsin ve kaçınabilirsin. Bunun için telefonunu bile kullanabilirsin-
  • Ödeme ve gelirlerinizi bir takvime yerleştir-Böylece birikme miktarını aşağı yukarı belirleyebilirsin. Bütçe hesaplamak için http://www.paramiyonetebiliyorum.net/ kullanabilirsin-
  • Ek gelir yaratmanın yollarını düşünün-Yeteneklerini kullan-
  • Alışverişe çıktığın zaman liste yap ve önceliklerini belirle.
  • Bulaşık ve çamaşır makinesini tam dolmadan çalıştırma. Ay sonunda elektrik ve su harcaman düşecektir
  • Bir çoğunuzun eritmek kolay olduğu halde  bozuk para taşımak istemediğini biliyorum. Öyleyse onlardan kurtulun. bir kutunuz olsun ve her gün bozuk paralarınızı buraya atın.Yeterince biriktiğinde bankalar veya döviz bürolarından tümletebilirsiniz.
  • Ucuz olsa dahi her gördüğün kıyafeti alma.Bunun yerine herkesin dolabında olacak ürünlere yatırım yap- siyah ayakkabı, siyah elbise, kot pantolon gibi- Vb. nice yöntem


Sizlerin de  mutlaka bunu da dene Aslıhan diyeceğiniz tasarruf yöntemleriniz var mı? Bu konuda düşünceleriniz nedir? Lütfen benimle paylaşın :)
Sevgilerle..


devamını oku
PAYLAŞ:

16 Eyl 2016

ZİNCİRİ KIRMA


Bir kaç gün önce Barış Özcan'ı ilk defa izlediğimden bahsetmiştim. Videolarından birinde ünlü komedyen Seinfeld'den öğrendiği bir teknikten bahsediyordu. Önünüze bir hedef koyuyorsunuz ve bu hedef gerçekleştirecek zamanı belirliyorsunuz. Örneğin "her gün yarım saat kitap okuyacağım" diyelim.Kitap okudğunuz her gün için takvime bir çarpı atıyorsunuz.Arda arda gelen çarpılar bir zincir oluşturuyor.Ve artık hedefiniz zinciri kırmamak.Herhangi bir hedefiniz için yatay veya dikey zincirler oluşturabilirsiniz.

Barış bey bloguna da takvim için bir taslak koymuş sağ olsun. İndirip hemen başlayabilirsiniz.Bende hemen indirdim ve hedefimi yazdım.İlk hedefim "her gün bloga bir yazı yazmak". 10 eylülden beri zinciri kırmamak için elimden geleni yapıyorum.Eğer boş vaktim ve yeterli ilhamım varsa bazı günlerin yazısını önceden yazıyorum. Ve istediğim güne ve saate planlıyorum.Böylece ben o gün müsait olmasam bile yazım hazır oluyor.Ve yayınlanıyor Son bir kaç yazımda hep böyle.Ki isterseniz bu konuyla ilgili ayrıntılı bir yazı yazabilirim.

Eğer sizde uygulamaya başlarsanız yada zaten uyguluyorsanız bana yazın olur mu? MErak ediyorum hedeflerinizi.

Sevgilerle...



devamını oku
PAYLAŞ:

15 Eyl 2016

Avon Moroccan Argan Oil Saç Serumu

Merhaba.Uzun zamandır inceleme yazısı yazmadım.Hem kullandığım ürün sayısı çok çok az hemde kozmetik blogları kadar detaylı anlatamıyorum.Bu yüzden çok fazla o kulvara girmiyorum. Ama sınırlı sayıda ürünlerin kullanıpta çok memnun kaldıklarımı sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Aslında bu yağ bloggerlar tarafından çok fazla yazılıp çizildi.Bazı blogger arkadaşlarımı tenzih ederek söylüyorum ki genellikle kozmetik blogları kendilerine gelen deneme ürünlerini gereksiz bir şekilde övüyor.Ve tabii bu üründe  övüldü.Ki bu yüzden fos çıkabileceğini düşündüm.  Ben kardeşim avon temsilciliği yaptığı için indirimde görüp almış bulundum.



Ürünün vaadi kuru saçlarını kökten uca besler ve ipeksi bir yumuşaklık kazandırmak,Hepimiz-4 kişi kullanıyoruz- banyodan sonra hafif nemli saçımıza 2-3 pomba uyguluyoruz.
  • Saçlarım daha kolay kolay taranıyor.
  • Yağlı bir his bırakmıyor
  • Kokusu rahatsız etmiyor
  • Bende herhangi bir yan etki yapmadı.
  • Yeni kırıkları engelliyor
LOREAL PARIS ELSEVE MUCIZEVI ONARICI BAKIM YAĞI ile ilgili de benzer yorumları yapmıştım ancak o onarıcı vaadine rağmen onarmamıştı ama Avonun böyle bir vaadi yok.Ve şahsen vaadini yerine getirdiğini söyleyebilirim.Ayrıca indirimde fiyatı benzerlerine göre çok daha uygun oluyor.  Benim görüşlerim böyleydi.Sizler ne düşünüyorsunuz? Kullanan varsa memnun mu?


Sevgilerle..

devamını oku
PAYLAŞ:

14 Eyl 2016

BUGÜN NE ÖĞRENDİM? | GİZLİ MANİPÜLASYON TEKNİĞİ - GASLİGHTİNG



Bugün bir psikolojik işkence-şiddet biçimi olan gaslighting kavramını öğrendim. Ve sizlere de anlatmak istiyorum.Arada sırada böyle yazılar yazmayı planlıyorum :) En basit şekliyle uygulanan kişiyi gerçeklikle bağını kopararak kendine bağımlı hale getirmek. Yani manipülasyon Ve  özgüvenini kaybettirerek başlıyor. Tam olarak Türkçe karşılığı olmayan bu kavramın adının çıkış noktasının bir tiyatro oyunu olduğunu söylesem ne dersiniz?

1938 tarihli Gas Light adında bir tiyatro oyunu. Daha sonra filmi de çekilen ve "Angel Street" adıyla da bilinen bu oyun, senaryosunun da etkisiyle bu terime adını veriyor.Filmde Jack ve Bella adlı bir çift var. Jack her gece evdeki gaz lambasını bir önceki güne göre giderek daha fazla kısıyor, bu durumdan habersiz olan Bella da ne zaman "Gaz lambası giderek daha mı az ışık veriyor?" dese Jack'ten sert tepkiler alıyor. Bu durumda bella kendinden şüphe etmeye başlıyor.Bu şekilde Bella'nın kendine olan özgüvenini sarsmaya ve onu delirterek malına konmaya çalışan Jack, olaya dahil olan bir dedektif nedeniyle bu planında başarısız oluyor. daha sonra "Gas lighting" terimi 1970’lerde psikoloji kitaplarında yer almış.

Bunun çok farklı yöntemleri var. Süreç o kadar basit ve sinsice işliyor ki uygulanan kişi farkına bile varmıyor. Hatta duyanlar yok canım o kadar olmaz diyebilir.genel uyarı işaretlerini sıralayacak olursam;
  • Devamlı kendi düşünceleriniz ile ilgili şüpheye mi düşüyorsunuz?
  • Hep birilerinden özür mü diliyorsunuz?
  • Hep kafanız karışık mı, ben ne yaptım, yanlış mı davrandım v.b. sorular kafanızı devamlı kurcalıyor mu?
  • Durumu kurtarmak, anlık huzur için yalan söylediğiniz oluyor mu?
  • En basit kararları, karşınızdakinin tepkisi yüzünden sorguladığınız oluyor mu? 
  • Mutlu bir hayat için ümidiniz kalmadı mı?
  • Sanki eskiden daha özgüvenli, mutlu ve geleceğe karşı ümidiniz vardı ama artık yok, kendinizi tanımadığınız hissine kapılıyor musunuz ?
  • Sürekli bir rahatsızlık hissi var mı ?
İşaretleri daha iyi anlatabilmek adına birkaç örnek vereyim.

  • Sizi sürekli aşağılıyor ve ses tonunu yükseltiyorsa.Ses tonu konusunda onu uyardığınızda inkar ediyor ve sizin her şeyi abarttığınızı, çok hassas, duygusal olduğunuzu söylüyorsa,
  • Eşyaların yerini değiştiriyorsa ve kendi algınızdan şüpheye düşüyorsanız,
  • Size hakaret ediyor şiddet uyguluyor , sonra da ‘’ Sen bu hale getiriyorsun. ‘’ diye sizi suçluyorsa,
  • Ben mi yanlış hatırlıyorum, yanlış mı yapıyorum?” soruları kafanızı meşgul etmeye başladıysa,
  • Onu kırmamak için, yumurta kabuğu üzerinde yürür gibi davranıyorsanız
  • Davranışlarınız yüzünden sürekli özür diliyorsanız,Tek başına alışverişe çıkamıyorsanız ve karar verme mekanizmanız çalışmamaya başladıysa,
  • Nereye gittiğinizi ve ne yaptığınızı sürekli kontrol ediyorsa, Ekonomik olarak sizi sınırlıyorsa (para erişimi, telefon, araba…),
  • Kimsenin sizi onun kadar sevemeyeceğini ve size yaptıklarını yapmayacağını söylüyorsa,
  • Sürekli normal davranmadığınızı, başkalarının sizin gibi olmadığını telkin ediyorsa…
  • Sen delisin / kıskançsın / bana aşıksın diyorsa
  • Üstünüzde garip bir otoritesi varsa(ailenizden bile çok bağlanabilirsiniz)
Bunlar, Gaslightinge uğradığınızın belirtileridir. Eğer bütün bunları fark ederseniz, size tasarlanmış farklı bir hikaye anlatacaktır. Kişisel alanınızı işgal etmeye devam edecektir. Sizin için çok üzüldüğünü söyleyerek, kurban rolünü oynamaya başlayacaktır. Kendinizi içiniz boşalmış, uyuşmuş, izole edilmiş gibi hissedersiniz. Uzaklaşmalısınız.Ve bir psikologa gitmenizde yüksek fayda var. 
Kaynaklarımı yazının sonuna bırakıyorum.Hem daha detaylı ve açıklayıcı anlatmışlar.Hemde yaşanan örneklerde mevcut. Bir eşin,sevgilinin,arkadaşın hatta ailenden üyelerin ne kadar kötü olabileceğinin farkına varabilirsiniz.Düşününce etrafımızda böyle insanların çok fazla olduğunun Hatta sözlü olarak uygulananları farketmeden yaptıklarının..

Süpheye Düşürülmek, Manipülasyon ve Gaz Lambası | Bekar Anne
En Karanlık Zihinlerin Bile Rahatsız Edici Bulacağı Psikolojik İşkence Yöntemi Gaslighting | Onedio
Gaslighting Nedir? Gaslightingin Sinsi Süreci | Beyaz Okul

devamını oku
PAYLAŞ:

13 Eyl 2016

KİM İSTER ? | İMAM-I GAZÂLİ - KALPLERİN KEŞFİ | SON GÜN PAZARTESİ

Güncelleme: Bayramın son gününde bazı sorunlardan dolayı kazananı açıklamayı unuttuğumdan ayrıca bayramda ayrıca bayram tatili henüz bilmediğinden süreyi pazartesiye kadar uzattım. Şimdiye kadar katılan arkadaşlarımdan özür diliyorum. Sevgilerle... 
Unutkan
*******

devamını oku
PAYLAŞ:

12 Eyl 2016

11 Eyl 2016

YENİ YAZI SERİSİ | BANA ÖĞRETİR MİSİN? | SATRANÇ


Merhaba bugün nasılsınız bakalım ?Bugün Barış Özcan'ın videolarını ilk defa izledim.İlk defa izledim ve çok etkilendim.Bir çoğunuz biliyordu ama ben bugün öğrendim.Sonra bilmediğim ne kadar çok şey olduğunun farkına vardım.Ve bildiğim çok şey. Her birimizin aklının farklı çalıştığını ve bilgi birikimlerimizin farklı olduğunu düşünürsek ,hepimiz için durum aşağı yukarı böyle.

İnternet bilmediklerimizi öğrenmek için çok büyük bir kaynak. Teorik anlamda bir çok şeyi bu kaynaktan öğreniyoruz. Hatta bu kaynaklar arasında bizim bloglarımız da mevcut.Ama gelin görün ki bir kitabın yorumunu okumakla o kitabı okumak arasında büyük bir fark var. Benim de aklımdan şöyle bir şey geçti.Yeni bir yazı serisi oluşturayım ve bilmediğim her başlık için bir yazı yazayım.Böylece aranızda bu konuda bilgisi olanlar bana öğretebilir. 

Dur! nereye? önce sayfayı sonuna kadar oku :) 

İnteraktif olarak öğretmenin zorluğunu biliyorum.Ama bu konuda yararlı tüyoları,kaynakları ve sizin nasıl öğrendiğinizi anlatarak bana yardımcı olabilirsiniz.Tabii ki bu karşılıklı olabilir.Gerek yorumlar da gerek kendi blog sayfanda öğrenmek istediğin konuyu yazabilirsin.Kendi adıma söz veriyorum bildiğim her konu için yorum yazacağım.Böylece bilmediklerimizi öğrenmiş ve bildiklerimizi öğretmiş olacağız.En azından yardımcı olmuş olacağız. Hem bilgi deryamız artacak hem iyilik yapmış olacağız.

Gelelim ilk konuya.Ben satrancı tam olarak bilmiyorum.Taşları,hamle şekillerini ve sayılarını biliyorum.Fakat oynayamıyorum.Bilen biriyle hiç karşı karşıya oynamadım.Keşke 22 yaşıma kadar beklemeseydim.şimdi söyle bakalım

ÖĞRETİR MİSİN BANA?


devamını oku
PAYLAŞ:

10 Eyl 2016

MUCİZE



Hayatta ne kadar çok mucize var değil mi ? Bir yaprağın kıpırdanışında ,bir bebeğin ağlayışında,bir kadının sesinde ve daha nicesinde.Ben hepsinde bir yaratıcıyı görüyorum ve ancak şimdi şimdi şükredebiliyorum. Verdiği ve aldığı her şey bir mucize. Unutmak mesela, sizce de en büyük mucizelerden biri değil mi ? Örneğin ölümün geleceğini unutmasaydık hepimiz birer deli olmaz mıydık? İnsanlar bunu hatıraların yıkımı olarak görebilir. Ama değil. 

Mesala ben en  isyankar olduğum zamanlarda önceki kabul olmuş dualarımı hatırlıyorum.İyi ki unutmuşum diyorum.Birini anlatayım size.Bir gün Karamanda okulun bahçesinde oturuyorum.Yanımda kimsem yok ve bu şehirde kendimi kapana kısılmış hissediyorum.Oturup saatlerce ağladım.Bir yandan sürekli dua ediyordum.Hayırlısıyla memleketime dönmeyi nasip et Allah'ım diye. Sonra günlerde merkezi yerleştirmeye başvurdum kendim dahil kimse ihtimal vermiyordu olacağına.Öğrenci işleri öylesine bir dene sonra umudunu kesersin sende demişti.Bende aileme bile haber vermedim.Günler sonra bir telefon aldım Van'daki okuldan kabul edilmişim.Babam teyit amaçlı okula gitti.Üniversitede çalışan bir arkadaşıyla öğrenci işleri şefi önünde bir çok dosya varmış.Babam adımı söylediğinde adamın dediği şeyi öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Ne büyük torpiliniz var.Kız yüzünden her şey birbirine girdi.Nasıl halledebildiniz demiş.İşte o gün sırtını dayayacağın en büyük dayanağın yalnızca Allah olduğuna kanaat getirdim. Gerçekten çok büyük bir torpilim vardı.

İnsan evladı işte.Unutuyor lütufları.Yine isyana başlıyor.Allah yine büyüklüğünü gösteriyor.  Bir mucize gösteriyor. Geçenlerde birine daha şait oldum şükür. Yazlıkta komşu sitenin sahilinde yüzerken yılan görmüşler.Annemde açılmama izin vermedi. Benim kadar açılacak biri gerekiyordu.Ben kıyıda kalırken Babaannem yaşlarında bir kadın geldi.Sitedeki herkesin tanığı ve sevdiği biri Gülseren Teyze ama ben ilk tanıştım kendisiyle. Sohbet ede ede açıldık ve döndük. Yaşlı bir kadınla açıldım.Ama bir mucize ile döndüm.Öyle bir kadın ki hayran olmamak elde değil.

Anlattıklarını size de iletmek istiyorum.30 yaşında uzun saatler süren  omurilik ameliyatı oluyor. günlerce uyuyor. Uyanık olduğu günlerde ise serum bile istemiyor ki tuvalete dahi gitmesin. Hastaneden çıkacağı günlerde Doktorunun ona söylediği sözleri hala hatırlıyordu.Kızım demiş.İnsanlar geldikleri gibi gitmez bu dünyadan.Kimisi güzelliğini kimi dinini mutlaka herkes bir şeyini kaybeder.Sende ayakları kaybedebilirsin. Odadan çıkmak üzereyken Türk filmlerinde ki gibi bağırıyor Gülseren teyze :) Hayır ben yürüyeceğim. kapıya kadar yürüyeceğim göreceksiniz. 3 adım atıyor 4. de acıdan bayılıyor. Bu inatçı kadına kimse söz geçiremiyor tabii yürüyor hatta yere eğilmesi bile yasakken hala kendi işini kendi görüp  hatta harika yüzüyor. Gülseren teyze daha sonra iki tane de kanser atlatıyor. cilt ve meme kanseri. O kadar dayanıklı ki ilk öğrendiğinde bir süre kimseye haber vermeden tedaviye tek başına gidip geliyor. 

Ben olsam dayanamazdım dediğimde  sürekli Allah'a şükrettim dedi bana.O verdi o  alacak canımı.Ölümden hiç ama hiç korkmadım ben dedi. Bu kadın o gün daha fazla dayanamayacağım diyen bana gösterilmiş bir mucize değilde ne? Allah Gülseren teyzeye ve tüm isteyenlere hayırlı güzel ömürler versin. Kendisine uzun ömür dileyenlere uzun değil güzel ömrüm olsun diyor oda. 

İşte böyle dostlar.Etrafımız mucizelerle dolu.Hatta içimizde.Biz bekleyince değil.İhtiyacımız olunca çıkageliyorlar.Her birimizin farkına varması dileğiyle...

devamını oku
PAYLAŞ:

9 Eyl 2016

bu kana sen bulaştın...

Bir süre önce Metin Bıyık namıdiğer Sosyal Hamsi ile  konuştuk. Yazılarını çok seviyorum kendisinin.Ve kendisi bugün ki konuk yazarım.Kendisine çok teşekkür ediyorum.Yazısına hiç bir müdahalede bulunmadan aynen yayınlıyorum. 

*****

gittin. ne mi yapıyorum? ne kadar uzak olabiliriz ki diyorum. kafamın içinde dönüp dolaşıyorsun. elini kolunu sallaya sallaya ahkam kesiyorsun kalbimde.

elimi kolumu hareket ettirebilirken, kalbe kanı bu damardan pompala diyemiyorum. bu kana O bulaştı bunu temizleme diyemiyorum.


habersiz girdin hayatıma, farkımda olmadan. evimde, her köşede kokun olsun istedim zamanla. başım omzunda sen yanımda ol istedim. gözlerimin esiri oldun. bir fotoğrafın kaldı senden bana, bakıp bakıp iç çektiğim bir fotoğrafın.

çıkmıştın hayatımdan ama ben çıkaramamıştım seni aklımın bir ucundan…

devamını oku
PAYLAŞ: