Merhaba. Bugün Nil Karaibrahimgil'in eski bir köşe yazısına denk geldim. Hürriyet kelebek ekinde yazıyor kendileri. Bilenleriniz vardır. Kendisinin Aziz Arif adında bir oğlu var. Yazısında oğluyla bir anısından bahsediyordu. Bir cümle dikkatimi çekti. Çocuklara aferin denilmemeliymiş meğerse.
Peki neden? Hemen araştırdım. Uzmanlara göre Çocuklarda motivasyon yerine onaylanma ihtiyacı doğuruyormuş. Bunun yerine yaptığı şeyi vurgulayarak ama abartmadan cevaplamanız özgüvenlerini arıyormuş. Ayrıca bu övgüleri ödül olarak sunmamamızı bunların zaten ebeveynlik görevimiz olduğunu belirtiyorlar. Aksi halde bir ödül olarak uygulamaya kalkarsak aradaki ilişki otomatik bir hale dönüşüyor, her iyi yaptığı şeyde övgü ve takdir etmenizi bekler hale gelecek. Bu yüzden başaramayacağını düşündüğü şeylere yaklaşmayacak bile.
Övgüyü gerektiği yerde gerektiği zamanda yapmamızı, salt olumlu yada salt olumsuz davranışlara odaklanmamamız öneriyorlar. Yaptığı şeyin ayrıntılarına dikkat etmeli ona bunu belirtmeliymişiz.Örneğin
Bana eline sağlık demen çok hoşuma gitti.
Resmindeki renkleri çok güzel seçmişsin gibi.
Geliştirmek istediğimiz konularda daha fazla geri bildirim daha iyi sonuç almayı sağlıyormuş. Örneğin verilen sorumlulukları yerine getirmesini geliştirmek istiyoruz - gerçi yönlendirme de yapılmamalıymış ama o başka yazının konusu olsun - o zaman bu konuda daha fazla olumlu geri bildirim yapabiliriz. Bunu kolaylaştırmak için sorumlulukları bölmeyi deneyebiliriz. Örneğin odasını toplamasını değil önce oyuncakları toplamasını istemeli. Övmeli ardından yeni bir sorumluluğu teklif etmeliyiz. Süreç böyle işliyor :)
Gerçi yine aynı yazının son paragrafında yazdığı cümlede mantıklıydı. Bizler aferinle büyüdük kötü mü olduk diyordu :) Benim anladığım kadarıyla yazdım. Eksik veya yanlışım varsa lütfen bana yazın :) sabır taşı annelerimizi tebrik ediyorum.
Sevgilerle..
Not: Çok fazla -mış -muş kullandığımı biliyorum. Ancak benimde sonradan öğrendiğim bir konu olduğu için mecburen kullanmak zorunda kaldım.
Peki neden? Hemen araştırdım. Uzmanlara göre Çocuklarda motivasyon yerine onaylanma ihtiyacı doğuruyormuş. Bunun yerine yaptığı şeyi vurgulayarak ama abartmadan cevaplamanız özgüvenlerini arıyormuş. Ayrıca bu övgüleri ödül olarak sunmamamızı bunların zaten ebeveynlik görevimiz olduğunu belirtiyorlar. Aksi halde bir ödül olarak uygulamaya kalkarsak aradaki ilişki otomatik bir hale dönüşüyor, her iyi yaptığı şeyde övgü ve takdir etmenizi bekler hale gelecek. Bu yüzden başaramayacağını düşündüğü şeylere yaklaşmayacak bile.
Övgüyü gerektiği yerde gerektiği zamanda yapmamızı, salt olumlu yada salt olumsuz davranışlara odaklanmamamız öneriyorlar. Yaptığı şeyin ayrıntılarına dikkat etmeli ona bunu belirtmeliymişiz.Örneğin
Bana eline sağlık demen çok hoşuma gitti.
Resmindeki renkleri çok güzel seçmişsin gibi.
Geliştirmek istediğimiz konularda daha fazla geri bildirim daha iyi sonuç almayı sağlıyormuş. Örneğin verilen sorumlulukları yerine getirmesini geliştirmek istiyoruz - gerçi yönlendirme de yapılmamalıymış ama o başka yazının konusu olsun - o zaman bu konuda daha fazla olumlu geri bildirim yapabiliriz. Bunu kolaylaştırmak için sorumlulukları bölmeyi deneyebiliriz. Örneğin odasını toplamasını değil önce oyuncakları toplamasını istemeli. Övmeli ardından yeni bir sorumluluğu teklif etmeliyiz. Süreç böyle işliyor :)
Gerçi yine aynı yazının son paragrafında yazdığı cümlede mantıklıydı. Bizler aferinle büyüdük kötü mü olduk diyordu :) Benim anladığım kadarıyla yazdım. Eksik veya yanlışım varsa lütfen bana yazın :) sabır taşı annelerimizi tebrik ediyorum.
Sevgilerle..
Not: Çok fazla -mış -muş kullandığımı biliyorum. Ancak benimde sonradan öğrendiğim bir konu olduğu için mecburen kullanmak zorunda kaldım.
Kesinlikle aynı fikirdeyim ama biz öyle büyüdük ve ister istemez uyguluyoruz :) Güzel paylaşımdı. Sevgiler,
YanıtlaSilAynen :) teşekkür ederim
SilÖyle yetişince öylede uyguluyoruz işte cahiillik bacım:)))
YanıtlaSilEstağfurullah :) çok da kötü olmadık :)
SilGene mi guzel yazi yahu 😄😄
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :) ama o senin güzel görüşün
SilAh bunu biliyordum ama demeden duramıyorum alışmışız galiba:((
YanıtlaSilÇokda ötü olmuyor sonuç :) nasıl gördüysek öyle uyguluyoruz
SilVallahi bir ana olarak '' AFERİN'' deyince bizimki daha fazla aferin almak için yarış yapıyor sanki kendisiyle..
YanıtlaSilBu konuda çocuktan çocuğa değişir diyorum ben.. Her çocuk kendi kitabını kendisi yazar...
Aynen katılıyorum :) mesela bir iş adamı zamanında babam bana hiç aferin demedi. Onu memnun etmek için çok çalıştım başarılı oldum ama hiç aferin duymadım gibi bir şey söylemişti. Hakikaten her çocuk kendi kitabını yazıyor
SilBenim biraz kafam karıştı , aferim dememeli ama övmelimiymişiz ? Biraz internetten merak edip baktımda herkes farklı şey yazmış , daha da kafam karıştı ama yine de bana kalırsa yapılan olayı abartmadan , ödül gibi değilde , takdir etmek gerekir gibi düşündüm bilemiyorum ne kadar doğru ama ?
YanıtlaSilAynen dedikleri meali bu işte :D övgüyü yeterli düzeyde yapmalı ama herşeye aferin dememeliymişiz.
SilVallahi çok güzel bir yazı olmuş aynen katılıyorum her söylenene :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)
SilUzmanların görüşünü haklı buluyorum, övgüyü ödül olarak sunmak ilerde ciddi zararlara yol açabilir. Kaleminize sağlık, faydalı bir paylaşımdı :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
Sil