24 Kas 2015

HAYALİMDEKİ EV

Öncelikle söylemeliyim ki böyle bir yazı yazmak hiç aklımda yoktu. Renkli Tırtıl'ın yazısını okuyunca aklıma geldi.Çünkü bende onun gibi zaman zaman hayalimdeki evi tasarlıyorum.Sanırım çoğumuz bunu yapıyor.Komşumun hayalindeki evi okumak için buradan buyurun.

Bir çoğumuz ancak evlenince kendine ait bir evi oluyor ve  o bomboş evi kendine göre tasarlama  hayali ne yalan söyleyeyim çok çekici. Ama hayatlar pek öyle olmuyor.Çoğu zaman aileler onlara göre en uygun mobilyalardan seçmenizi bekliyor.Ama benim hayalimde aileler pek karışmıyor müstakbel eşim(aday adayı bile yok) de benim en doğru kararı vereceğimden emin olduğu için seçimi bana bırakıyor :) En azından taze gelin evlerine benzemeyeceğine emin :D Şunu da belirteyim zaten kurulu bir düzen varsa ve çok gerekli değilse ben o düzeni bozmam

Genellikle bir evin en çok kullanılan yeri salondur.Bu yüzden herkes dizaynını çok önemser.Hele birde misafir için ayrı bir salon varsa misafir dışında kimse oraya giremez.Kendi çocukların bile giremez.Şahsen sırf misafirler için ayrı salon yapmayı düşünmüyorum. Kullanılmadan eskiyecek  eşyalar için masraf etmeye gerek yok. Rahat pastel tonlarda bir L koltuk istiyorum.Bazı L koltuklar yatak olabiliyor.Misafir içinde çok uygun :)


Hayalimdeki tam olarak bu değil ama buna yakın bir şeyler olabilir.

devamını oku
PAYLAŞ:

13 Kas 2015

ESKİDEN...

İyi akşamlar  pazartesi günü 3 adet sınavım olmasına rağmen tavana bakıp bakıp düşüncelere dalarken buluyorum kendimi. Çoğunlukla eski zamanları düşünüyorum  yada eski beni... Ben eskiden saftım iyiydim insanlara güvenir tanımadığım insanları bile çok severdim.

Ama artık kendimi tanıyamıyorum. Çoğu zaman sinirliyim patlayacak bir bomba gibiyim bu sinirimi en çok kendimden çıkarıyorum. Öyle acımasızca davranıyorum ki. Bir nevi başarısızlıklarım için intikam alıyorum.

Artık korkağın tekiyim hiç bir şeye cesaretim yok. Yapacağım her şeyi o kadar düşünüyorum sonunda ondan vazgeçiyorum. Halbuki ben bana vuran babama bile karşı çıkardım. Artık büyüdüm ve o cesaret içimdeki çocukla beraber ortadan kayboldu. Artık sesini yükseltmesi için yetiyor kendimi karanlık odama kapatmak için.

Artık bu aileye ait hissetmiyorum kendimi ama kopamıyorum da. Anneme daha çok bağırıyorum yaktığı canımın acısını canını acıtarak alıyorum ve artık biliyorum ki söz kalemden bile keskin...

Artık yeni bir şeyler öğrenme arzum yok. Bundandır belki de okuldan kaçışım. Sınıf denilen hırslı insan topluluğu ile düşüncelerimde ters hayallerimde...

Ben kitaplara aşıktım şimdi kitaplara elimi uzatıp çekmekle yetiniyorum. İster inanın ister inanmayın en çok bu sıkıyor canımı...

Dua edin olur mu benim için. Huzur bulsun artık beni korkarak kurduğum bir aşçılık hayalim var oda olsun. Bende bu yazıya denk gelip okuyan herkese sağlık mutluluk ve huzur diliyorum...

devamını oku
PAYLAŞ: