Size bir şey itiraf edeceğim. İnsanlar genelde böyle şeyleri tamamen kimlikleri açıkta olduğu zaman ve herkese bir açık alanda konuşmazlar. Ama ben böyleyim işte ne gelirse dilime söyler anlatır sonra pişman olurum. O ketum ve özendiğim insanlardan olamadım hiç bir zaman.. Başkalarının sırlarını ısrarla saklamama rağmen ben şeffaftım... İtirafıma gelirsek aslında anlayacağınızı pek düşünmüyorum yine de yazacağım.
Sanırım küçüklüğümden başlayarak anlatırsam her şey daha anlamlı gelecektir size. Ben küçükken insanlar sürekli çocukların masum olduğunu ve dualarının kabul olacağını söylerdi.Allah çocukları çok severmiş.. Allahın sevdiğini kulları da severmiş..
Birgün servisteki bir kız rüyasında hz.peygamberi gördüğünü söyledi. Sonra diğerlerinden bir kaç kişi daha benzer rüyalarını anlattılar. Hatta bazı şanslı çocuklar iki kez görmüştü. İçlerinden bir başkası bir duası olduğunu okuyunca mutlaka görüldüğünü söyleyince kızdan o duayı istedim. Bana görmediysem hak etmediğimi söyledi. Belki de o kadar iyi sayılmadığımı.. Duayı alamadım
Sonra tanıdığım herkese sordum
-onu gördün mü?
-hz. Muhammedi
Hepsi salavat çekip cevapladılar. Aralarında iyi olduğuna emin olduklarım görmüştü onu. Annem mesela hemde iki kez. Kızın vermediği o duayı buldum evimize yeni gelen bilgisayardan o gece okudum göremedim, ertesi gece bu kez abdest alıp okudum göremedim. Sonraki gecelerde de...
Gittikçe masum, iyi biri olmadığımı düşünmeye ve Allahını sevmediği tek çocuk olduğuma inandım. Ama ben onu çok seviyorum ne yaptım ki neden dualarımı kabul etmiyor bana iyi bir hayat ve daha çok kitap vermiyordu ki.. O rüyaya taktım. Görseydim geçecekti bu düşünceler. Yaşıtlarım sürekli manevi şeylerle sarılıyken ben manevi hiç bir şey yaşamamış olmanın verdiği eziklik ile yaşıyordum. Üstelik hayallerim de gerçekleşmiyordu. Onları kurmaktan çekiniyordum.. çekiniyorum...
4 yıl önce minik etekten başörtüye kesin bir geçiş yaptım. Makyajsız boş hisseden ben hiç bir şey sürmüyorum artık yüzüme. Herkes bu değişimin bir rüya veya etkilenme ile olduğunu düşünüyordu. Ama hiç öyle değildi ne kadar istesem de. Sadece kendimde yanlış noktaları düzeltmeye çalışıyor, Allahın beni de sevmesini istiyordum. Ama olmadı bir türlü olmadı işte.. Yıllar önce yaşadığım olay tekrar etmiş bu kez arkadaşlarım namaza kalmadığında onu uyandıran bir güçten bahsediyordu. O gücü bir tek benim hissetmemiş olmam sinirlerimi bozuyor,bir özenti haline neden oluyordu. Sonra bir kayıtsızlık hali oluştu. Elimden gelen hiçbir şey yoktu ki. Kimse sevmeyince nefret ettim bende kendimden..
Nereden bu konuya geldin derseniz. Kandiller Allahın kullarına en yakın olduğu zaman.. Ben dua etmeye çekiniyorum. Yukarıda yazdıklarımdan korkuyorum nasılsa olmayacak diye.. Diyeceğim o ki siz bana da dua eder misiniz? Çok saçma sapan biliyorum ama beni de sevsin istiyorum. Psikolojik bir şey olduğunun farkındayım ama bir kez olsun birinin beni sevdiğine inanırsam Allah sevdi de kuluna sirayet etti deyip kurtulacağım bu takıntıdan..
Bende böyle garip bir insanım işte. Başınızı şişirdiğim için hakkınızı helal edin lütfen. Hayırlı kandiller ve geceler...
Not : Yanlış anlaşılmasın İslamiyetin bildirdiği her şeye inanıyor ve kuşku duymuyorum. Sadece bu konuda takıntılıyım.
Size bir şey itiraf edeceğim. İnsanlar genelde böyle şeyleri tamamen kimlikleri açıkta olduğu zaman ve herkese bir açık alanda konuşmazlar. Ama ben böyleyim işte ne gelirse dilime söyler anlatır sonra pişman olurum. O ketum ve özendiğim insanlardan olamadım hiç bir zaman.. Başkalarının sırlarını ısrarla saklamama rağmen ben şeffaftım... İtirafıma gelirsek aslında anlayacağınızı pek düşünmü...