22 Tem 2020

YİNE, YENİDEN MERHABA


Merhaba. Görüşmeyeli nasılsınız efenim?

Ne yalan söyleyeyim üzerimde nasıl başlayacağını bilmemenin tedirginliği var. İlk blog yazdığım yılın acemiliğini hissediyorum. Neredeyse 1 yıl süren boşluğun getirisi olsa gerek.  Aylarca hayatımda iyi bir değişiklik olur öyle yazarım diye diye beklettim yazmayı açıkçası. Beklettim, beklettim ve bekledim.

İlk zamanlar kötü olaylar üstüste geldi. Sonrasında durulma yaşadık. Ve hayatımın birkez daha tekdüzelik üzerine kurulmuş bir fil kulesi olduğunu idrak etmiş bulunmaktayım. Neyse ki artık bunu da kabul ediyorum . Zira hareketli ve kötü zamanlardan sonra bu tekdüzelik muhteşem.

Önce Eylül ayında babaannem bir süre yoğun bakımda kaldı. Annem de onunla beraberdi bu süreçte. Düzenimiz tersine döndü maalesef. Sonrasında birkaç ayda evde yatakta kaldıktan sonra çok şükür iyileşti.

Ardından şu yazıda bahsettiğim anneannem,sultanım, gözümün nurunu kasım ayında kaybettik. Annem darmaduman oldu. Sadece ilk gün tabutuna ve son gün helvasına yetişebildim. Zira babaanneme bakmam gerekiyordu. Umarım sultanım bana darılmamıştır. Ölümün her zaman farkındaydım. Ama daha bir idrak ettim.  Tombişim artık yok ve ancak biz ona gidebiliriz. Öbür dünyada cennete gideceğini düşünüyorum ve bu kalbimi rahatlatıyor.

Bilenler bilir kardeşim yıllardır kanser şüphesi ile yaşıyordu. Düzenli olarak biyopsi falan derken aralık ayındaki son kontrolünde doktor artık biyopsiye de gerek yok gibi. Bu kadar belirti ile lenfoma olduğun kesin. Lenfomaysan da 3 ay içinde gidicisin kızım dedi.  Apar topar Ankara'ya gitti. Ve anladık ki lenfoma değil mide kapağı aşırı zarar görmüştü. Ancak gidip gelene kadar mahvolduk.

Şubat ayında ise annem kolunu kırdı. Alçı açılma dönemi pandemi sürecine denk geldi. Evde açmak zorunda kaldık. Kolu aylardır tutulmuş.  Ve yine düzenimiz değişti. Aynı günlerde birde epilepsi teşhisi konuldu. Bir şekilde toparladık hamdolsun.

Nisan da 1 aylık bir iş deneyimim oldu. Onuda sağlık sorunu nedeni ile bırakmak zorunda kaldım.

Ya dostlar tekdüzelik, standartlık, aksiyonsuz hayatın canını seveyim. Bu kadar hareket bana baya ağır geldi. Üstüne evden çıkamamak bir miktar sıyırtmış olabilir :) Neyseki Mayıs ayından beri yukarıdaki muhteşem manzaraya karşı yaşamaktayım.
Elbet hepsinin vardır bir hikmeti. Yine de hamdolsun Rabbime.

Eee sizler ne yaptınız bakalım ben yokken canlar? Her birinizi ayrı ayrı merak ediyorum.
Sağlıcakla,
Aslıhan.

devamını oku
PAYLAŞ:

19 Nis 2019

NESLİHAN ERDOĞAN'IN DÖNÜŞÜM HİKAYESİ!

                                                                 
Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli’nin danışanı Neslihan Erdoğan yepyeni bir dönüşüm hikayesine imza atacak. Fazla kilolarından şikayetçi ve daha formda yaşamak isteyenler için son derece ilham verici olacak bu hikayeye ortak olmak ister misiniz?

Neslihan Erdoğan, tam bir ay boyunca Taylan Kümeli’nin kendisi için özel olarak hazırladığı diyet ve egzersiz programı yanında, tahlil sonuçlarına göre doktorunun kendisine önerdiği XL-S’ten de destek alacak. Kilo Kontrol Amaçlı Enerjisi Kısıtlanmış bir gıda olan ve XL-S Nutrition’u, shake olarak öğünlerinden bazıları yerine tüketecek Neslihan Hanım, bitkisel kaynaklı doğal bir lif olan Litramin içerikli gıda takviyesi olan XL-S Expert ile de diğer öğünlerinde aldığı yağdan gelen kalori miktarını kısıtlayacak.
Kilo Kontrol Amaçlı destek ürünlerini kullanırken bir doktora danışmak, çok iyi araştırmak ve en doğru ürünü seçmek çok önemli. Neslihan Hanım da bu anlamda doktorunun önermiş olduğu, Almanya’da üretilen, Türk Gıda ve Tarım Bakanlığı onaylı XL-S ürünleri ve Taylan Kümeli’nin önerileri ile ideal kilosuna kolayca ulaşacak.

                   
                                           

Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte forma girmek isteyen herkes, Taylan Kümeli’nin kişisel Instagram  hesabından veya XL-S Türkiye hesabından bu dönüşümü adım adım takip edebilir.
Taylan Kümeli’nin ipuçlarından faydalanmak, XL-S ürünleri hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak ve kendi dönüşüm  hikayenizi yazmak isterseniz Neslihan Hanım’ın yolculuğundan ilham alabilirsiniz.  Bol şans!
                                             
Bir boomads advertorial içeriğidir.

devamını oku
PAYLAŞ:

25 Mar 2019

Lifecell’den Akıllı Kamera: SUPERCAM

SUPERCAM ile Sevdiklerinize Gözünüz Gibi Bakın
Teknolojilerle deyimler çok bağlantılı aslında. Mesela “gözün gibi bak”. Ne güzel bir deyim değil mi? Bir şeyin ne kadar değerli olduğunu göstermek için söylenir. Eski zamanlarda önemsediği şeylerden ayrılmak zorunda kalan insanlara güven vermek için.

Zaman ilerlese de ihtiyaçlar değişmiyor. Deyimler ve ihtiyaçlar da teknoloji ile birlikte yeni anlamlar kazanıyor.
Gözün gibi bak deyimi için de başka bir çözüm var artık. Yeni bir teknoloji: Supercam
Supercam evini, işini, evcil hayvanını, bebeğini… insanın önemsediği ne varsa gözü gibi bakabilmesi için yapılmış bir hizmet. Lifecell’in sunduğu güvenlik hizmeti Supercam ile kamera sistemlerinizden evinizi mobil uygulama sayesinde izleyebiliyor, geriye dönük kayıtlarınıza ulaşabiliyorsunuz. Çift taraflı konuşma özelliği ile cihaz üzerinden iletişim kurabiliyor, davetsiz misafirler için alarm alanı oluşturabiliyorsun. Tüm bu özellikleri ile gerçekten sevdiklerine gözün gibi bakabiliyorsun.

Üstelik bu teknolojiyi Lifecell’liler ve Turkcell’liler avantajlı şekilde kullanıyor. Supercam ile birlikte uygulama içinde kullanabilecekleri 5 GB internet de beraberinde geliyor.
Supercam’in paket özelliklerini gözden geçirin, avantajlı fırsatları kullanın, siz de sevdiklerinize gözünüz gibi bakın.
Akıllı Paket: 7/24 izlemenin yanında hareket alarmı, video ve görüntü kaydetme/paylaşma özelliklerinin kullanılabildiği paket.

Bulut Paketi (7 veya 30 gün): 7/24 izlemenin yanında hareket alarmı, video ve görüntü kaydetme/paylaşma ve 7 gün veya 30 gün geriye sarma özelliklerinin kullanılabildiği paket.
Not: Supercam, ücretsiz kurulum, 7/24 destek hizmeti, gece gündüz 1080p (HD) çözünürlüğünde izleme imkanı, alarm alanında hareket olması durumunda telefonuna anında bildirim gönderme ve video klip oluşturup paylaşma özellikleri ile birlikte kullanılabilmektedir.
Bir boomads advertorial içeriğidir.


devamını oku
PAYLAŞ:

8 Mar 2019

KADINLAR GÜNÜ-YMÜŞ

Her sene 8 Mart kadınlar günü olarak kutlanır-aslında anılır - Kutlanır dediysem iki karanfil ve bir cümle ile  mesaj verilir. Bitti. Cümlenin içeriğide ma kadınlar çiçektir ile kadın insandır biz ise insanoğlu skalasının arasında gerçekleşir. Sözde kadınları değerli hissettirir bunlar.  Hayır hissettirmez çünkü ;

Bir kadının mor gözünü görmezden gelip,  kapı çarptı yalanını sorgulamıyorsan, sende sussaymışsın diyorsan, nede olsa babandır yada kocandan ayrılıp babaevine minnet mi edeceksin cümlesi kuruyorsan,  bu evden gelinlikle çıktın kefenle girersin cümlesinin gururla söylendiği yerde sende varsan, 

O saatte orada ne işi varmış, mini etek giyerse olacağı bu diye istismarcıları koruyorsan, istismara uğrayan birinin kirlendiğini düşünüyor ve düşündürüyorsan, tacizi hafif görüyorsan, bir kadının öldürülmesinin altında farklı nedenler arıyorsan, öldürülen her kadını kendince masum - masum değil sınıfına ayırıp ona göre üzülüyorsan, senin annen bacın olmadıkça kimsenin onuru umurunda değilse 

Bir bardak su canım diyerek kadının erkeğe kendi istemediği halde hizmet ettiriyorsan ve bir teşekkür sana ağır geliyorsa, Kadının yeri evidir diyerek kendince çıkarımlar yapıyorsan, yemeğin tuzu az- pantolonun ütüsü bozuk gibi sudan sebeplerle bir kadına sözlü şiddet uyguluyor veya uygulanmasına göz yumuyorsan, emekleri aynı seviyede olduğu halde bir kadının daha az karşılığını  almasına ses çıkarmıyorsan 

Senin istediğin bir şeyi yapmadığı için istediğin herşeyi söylüyorsan, Kezban gibi ayrımcı sözcükler kullanıyorsan, kadın benzeri şeyleri söyleyince tahrik sayılıyorsa, onu hareketlerine göre hafifmeşrep - evlenilecek - eğlenilecek diye ayırıyorsan, hamile kadının ne işi var sokakta diye soruyorsan, kadın dediğin gibi beylik laflarla cümleye başlıyorsan, bir kadının gülmesi zoruna gidiyorsa 

Bir kadının çarşaf veya mini etek giymesine katlanamıyorsan, bir kadının ne şekilde olursa olsun ayrımcılığa uğramasına ses çıkarmıyorsan, bir kadının eğitim görmesini istemiyorsan veya eğitimine engel olacak şeylere sebep oluyorsan

Kusura bakma - yada bak umurumda değil- yaptığın herşey tırt. Ben bir kadınım! Şiddete uğrayan, ezilmeye çalışılan, aşağılanan yinede güçlü olmaya çalışılan bir kadınım. Ve bana karanfil vermeniz değil sorunlarımı görmenizi istiyorum. Bana  yalnızca 8 martta  değil, her gün değer vermenizi istiyorum. Zira bir çok kadın belki yarına bile çıkamayabilir.  Bir kısmımız bir erkeğin elinde ölecek. Bir kısmımız bir erkeğin zulmüne dayanamayıp kendine kıyacak. Bunu görüp engellemedikçe rica ediyorum bu günü kutlamayın.

Yüzünün sağ yanına kapı çarpan hanım, 
Aslıhan...
Not: 2 sene evvel yayınladığım bir yazıdır  Duygu ve düşüncelerim hala güncel. Yeniden yayınlamak istedim. Ve hanımlar biz birlikte çok güzeliz 💜




devamını oku
PAYLAŞ:

6 Oca 2019

İZLEDİM | FINDIKTAN SONRA

Merhaba efenim bugün nasılız bakalım? Soğuk etrafınızı sarmışken ,güneşin ışıkları gözünüze vuruyor mu? Çok güzel oluyor bilginize :) 

Bugün sizlerle Ercan Kesal'ın yapımcı ve yönetmenliğini yaptığı "Fındıktan Sonra" belgeselini paylaşmak istiyorum. Aslında 10 Aralık da 8. Avrupa Birliği İnsan Hakları Film Günleri kapsamında izledim. Ama bazı sağlık sorunları olunca ancak yazmak nasip oldu.


Düzce Çiçekpınar köyündeyiz. Fındık üreticileri, üretirken geçtikleri süreçleri, geleceğe dair düşüncelerini yarım saatte izliyoruz. Çıkış noktası "İmeceden mevsimlik işçiye" bir köyün kapitalizmle imtihanı...

Fındık üretici için varken geçmişte onlara bol bol yetiyorken, gün geliyor üretici fındık için fındık işini devam ettirmek amacıyla var olmaya başlamış. Ekonomiye farklı bir bakış açısıyla bakarken toplumsal durumlara da şöyle bir göz kırpmış sayın Kesal  Ki ben bu kısımları ayrı bir beğendim. Hele Haluk Bilginer'in sesi ile belgeselde okuduğu şiir, bence muhteşemdi. Sizler için şuraya bırakıyorum.


Hatırladığım kadarıyla belgesel bir tezden ortaya çıkmış. Senaryoyu yine belgeselde yer alan Melek Mutioğlu ile Ercan Kesal yazmış. Ben kesinlikle çok beğendim  Fırsat bulduğunuzda mutlaka izlemenizi öneriyorum  Zaten etkinlikleri kendi sayfalarında duyuruyorlar. Belgesel yarım saat olunca içeriğini çok fazla söylemeden ancak bu kadar yazılabiliyor maalesef. 

Bu arada vandan bir okuyucu iseniz, 27 Ocak günü Ercan Kesal Van İl Halk Kütüphanesinin davetlisi olarak vana geliyor. 

Sağlıcakla kalınız... 

devamını oku
PAYLAŞ:

11 Kas 2018

KONUK YAZAR | ŞİİRLERİM 2 - DUDU ALTINTAŞ

Merhaba. Yine çok güzel bir şiir ile karşınızdayım. Dudu hanımı,konuk yazarlığını ve şiirlerini ben çok sevdim.Kendisine tekrar teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla sizlerde çok sevdiniz.Kendisine teşekkür ediyorum.Ve yazısında hiçbir değişiklik yapmadan sizlerle paylaşıyorum. 




Ne kadar yakar bir yüreği 
Kurtulmuş bir çiçek destesi
Olabilir mi gözyaşı sebebi 
Belki özlemdedir yoktur ötesi 

Koparınca güzel kokuyorsa papatya 
Yüreklerimiz de alışmalı acıya 
Tabiat ana yalan söyleyecek değil ya
Karanlık görmeden çıkılmaz aydınlığa 

Güneş doğacak bir gün penceremize
Biz de koşacağız aydınlık günlere 
Sonunda güneş batıp gitse de
Ay ışığı altında biz hep sevdiklerimizle

                             Dudu ALTINTAŞ 

devamını oku
PAYLAŞ:

7 Kas 2018

DÜNÜN HİKAYESİ | MİM


Merhaba,
Sevgili Umman Aslan çok güzel bir mim başlatmış ve sevgili Pınarın Günlüğü beni mimlemiş.. Onların da yazılarına ulaşmak için isimlerine tıklayabilirsiniz. İkisinin de yazısını okudum ve çok beğendim. Benim yazım onların yazıları kadar güzel olacak mı emin değilim. Ayrıca mim için en az 3 isimi mutlaka mimlememizi istemişler :)
Hadi başlayalım.

*******
Bir önceki sabah olduğu gibi 6.30'da uyandı. Ve bir önceki gün olduğu yatakta biraz oyalandı. Oyalanırken favori olayı youtubeda video izlemekti. Zira günden güne değişen tek şey videolar oluyordu. Aslında gönüllü olduğu vakıfa gitmesi gerekiyordu.Ama içinden gitmek gelmiyordu. Bu yüzden gitmedi.


O oyalanırken kardeşleri ve babası evden ayrılmıştı bile.İşte bu yüzden sabahları çok seviyordu.Ne kadar az ses o kadar huzur gibi geliyordu. 3 kızın paylaştığı odasından yerde olan döküntülere basa basa çıktı.Çıt sesi geldi ama gözlüğü olmadığı sürece sorun yoktu. Evin içinde ilk durağı lavabo ardından mutfak oldu her zaman ki gibi.Evin geri kalanı uyanana kadar altlık yapacaktı. Zira açken sigara içemezdi. Bu anlar onun sakince düşünme anlarıydı.


-Ne zaman bu kadar bağlandım acaba? Kokusundan nefret ediyorum.Aslında hiçbir yararı yok.Olmayan paramı havaya üfürüyorum. Allahım hayırlısıyla bir işim olsun artık. Yarın biraz daha erken uyanıp namaza başla artık.


Camdan dışarıyı izlerken sigarasını bitirdi ve yatağına geri döndü. Sosyal medya hesaplarına baktı.Yine herkesin hayatı mükemmel görünüyor ve herkes pozitifti.Babaanne ısrarı ile evin geri kalanı da kalktı ve kahvaltıya oturuldu. Sadece 1 sanileğine -yavaş ve çiğneyerek yemeliyim düşüncesi geçti aklından. Kahvaltı sonunda unutmuştu bile. diğerleri-annesi,kız kardeşi ve babaanne- kahvaltıya devam ederken önce ilaçlarını aldı .O ilaçlar olmadan sakin kalamıyor ve odaklanamıyordu. Ardından kahvaltı sonrası sigarasını aldı. Daha bitiremeden kardeşi de gelmişti yanına. Zehirlenirken ev işini paylaştılar.Bir önceki gün Aslıhan annesiyle çamaşır yıkamış kardeşi evi süpürmüştü. Bugün elektrikli süpürgeyi biri ,vileda ve toz alma işini diğeri yapacaktı.Arada bir yerde danışman hocasına mesaj attı.Hala mezuniyeti resmiyete ulaşmamıştı.Hocası azıcık tersleyip sabırlı olmasını istemişti. Suç onun değildi ki babası yakında soracaktı.Nerede diploman diye.


İşleri bitti. Kuzenleri halasına gelmişti.Hem ona uğradılar hem bazı çamaşırları halalarına götürdüler. Allahtan ev oldukça yakındı. Eve geri döner dönmez komşularının kızı çağırdı.Yemek hazırlamış ve yalnızdı.Bu okumaya fırsat bulamamış ancak çok zeki kız onu mutlu ediyordu.İnşallah açıköğretimden devam edecekti. Eve döndü.Annesi yemekleri yapıyor sadece sofra kızlara kalıyordu. Babaları gelince akşam yemeği,çay ve yatak. Telefonunu uçak moduna aldı ve ışığını kapattı.Yine uyumadan önce hayal kurmaya başlamıştı.İşi ve kendisine ait bir evi vardı.Kitaplığı çok büyük olacaktı.Bir tarafta plak çalacaktı.
*******
Gördüğünüz gibi monoton ve sıkıcı bir hayatım var. Bir süredir böyle ve bir süre daha böyle devam edecek sanırım.Bende şu arkadaşlarımı mimliyorum.


Selametle...

devamını oku
PAYLAŞ: