Bakınız efendim size zaman zaman itiraf ettiğim şeylerin bir yenisi geliyor. Başlıktan anlaşılmıştır ne yazık ki gizemli ve ilgi çekici başlıklardan müstesna bir insanım. Ama anlamayanlar için tercüme edeyim benim bir iç sesim var. Hayır biriyle konuştuğumuz zaman aklımızdan geçenleri kastetmiyorum. Bildiğimiz diyalog haline olduğum bir iç ses. Hemde en dobrasından en mantıklısından. O kadar baskın ki kendisine Asya adını verdim. Aslında Aslıhan ismini pek sevmediğim için kendime en yakın isimlerden birini koydum.
Bir önceki paragrafta
- şizofren bu kız
- iyice sıyırdı gibi cümlelerle ayrılmadıysan detayı ile anlatayım. Öncelikle hayır şizofren değilim. Belirtilerini göstermiyorum ayrıca psikiyatrım fark ederdi diye düşünüyorum. Evet eminim. Sıyırmak konusuna gelince belki birazcık olabilir. İç sesleri araştırdığımda çoğu insanda olduğunu gördüm. Genellikle mantıklı ve iyi konuşuyorlar yani olmak istediğimiz ama olamadığımız özellikler taşıyor iç sesler. Bazı sitelerde vicdanımızın sesi olduğunu söylüyor. Vicdanlı olduğu doğru ama bu vicdan değil emin olun.
Bu ses yani kötü birşey yapacakken senin içini kıpır kıpır yapan hisle aynı kaynaktan. Hani içimden bir ses yapma diyor dediğimiz varya işte bu o. Bence fıtrat dedikleri bu işte. Hep bir mantıklı akıllı edepli çünkü iç ses. Filmlerde olur ya hani her iki omzunda durur iki güç. İyilik ve kötülük... Aynı görüntüye sahip olmasalar da bence içimizde ki fıtrat ve nefs onlar. İrade ise biziz.