Ne yalan söyleyeyim üzerimde nasıl başlayacağını bilmemenin tedirginliği var. İlk blog yazdığım yılın acemiliğini hissediyorum. Neredeyse 1 yıl süren boşluğun getirisi olsa gerek. Aylarca hayatımda iyi bir değişiklik olur öyle yazarım diye diye beklettim yazmayı açıkçası. Beklettim, beklettim ve bekledim.
İlk zamanlar kötü olaylar üstüste geldi. Sonrasında durulma yaşadık. Ve hayatımın birkez daha tekdüzelik üzerine kurulmuş bir fil kulesi olduğunu idrak etmiş bulunmaktayım. Neyse ki artık bunu da kabul ediyorum . Zira hareketli ve kötü zamanlardan sonra bu tekdüzelik muhteşem.
Önce Eylül ayında babaannem bir süre yoğun bakımda kaldı. Annem de onunla beraberdi bu süreçte. Düzenimiz tersine döndü maalesef. Sonrasında birkaç ayda evde yatakta kaldıktan sonra çok şükür iyileşti.
Ardından şu yazıda bahsettiğim anneannem,sultanım, gözümün nurunu kasım ayında kaybettik. Annem darmaduman oldu. Sadece ilk gün tabutuna ve son gün helvasına yetişebildim. Zira babaanneme bakmam gerekiyordu. Umarım sultanım bana darılmamıştır. Ölümün her zaman farkındaydım. Ama daha bir idrak ettim. Tombişim artık yok ve ancak biz ona gidebiliriz. Öbür dünyada cennete gideceğini düşünüyorum ve bu kalbimi rahatlatıyor.
Bilenler bilir kardeşim yıllardır kanser şüphesi ile yaşıyordu. Düzenli olarak biyopsi falan derken aralık ayındaki son kontrolünde doktor artık biyopsiye de gerek yok gibi. Bu kadar belirti ile lenfoma olduğun kesin. Lenfomaysan da 3 ay içinde gidicisin kızım dedi. Apar topar Ankara'ya gitti. Ve anladık ki lenfoma değil mide kapağı aşırı zarar görmüştü. Ancak gidip gelene kadar mahvolduk.
Şubat ayında ise annem kolunu kırdı. Alçı açılma dönemi pandemi sürecine denk geldi. Evde açmak zorunda kaldık. Kolu aylardır tutulmuş. Ve yine düzenimiz değişti. Aynı günlerde birde epilepsi teşhisi konuldu. Bir şekilde toparladık hamdolsun.
Nisan da 1 aylık bir iş deneyimim oldu. Onuda sağlık sorunu nedeni ile bırakmak zorunda kaldım.
Ya dostlar tekdüzelik, standartlık, aksiyonsuz hayatın canını seveyim. Bu kadar hareket bana baya ağır geldi. Üstüne evden çıkamamak bir miktar sıyırtmış olabilir :) Neyseki Mayıs ayından beri yukarıdaki muhteşem manzaraya karşı yaşamaktayım.
Elbet hepsinin vardır bir hikmeti. Yine de hamdolsun Rabbime.
Eee sizler ne yaptınız bakalım ben yokken canlar? Her birinizi ayrı ayrı merak ediyorum.
Sağlıcakla,
Aslıhan.