gabriel garcia marquez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gabriel garcia marquez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gabriel garcia marquez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gabriel garcia marquez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Nis 2016

Kitap Yorumu || Gabriel García Márquez - Kırmızı Pazartesi

"Beni öldürdüler,Wene Hala"
Kırmızı Pazartesi
Kolimbiyalıların dediği gibi Gabo'nun kendisinin de "en iyi yazdığım kitabım" dediği Kırmızı Pazartesi işleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsü.  1982 Nobel Edebiyat Ödülü alan roman bütün dünyada Márquez'in diğer kitapları gibi yankı uyandırmış.Yıllar öncesinden gerçek bir olayı öyküleştirerek aktarıyor.

Santiago Nasar Güney Amerika'ya son yerleşen  Arap ailelerinden birine mensup.Yakışıklı,çapkın,zeki ve bulunduğu kasaba da oldukça sevilen ,yine de hizmetçisi Divina Flor'u taciz edecek karekterde biri.Öldürüldüğü gün herkes öldürüleceğini biliyor ama engel olmuyor.Açıkçası çoğu insan bunun doğru olabileceğini bile düşünmüyor.Yazarımız da bu cinayetin arka planını araştıran Santiago'nun en yakın arkadaşı ve  onun açısından bakıyoruz.

Santiago bir namus cinayetine kurban gidiyor.Cinayetin bir gece öncesinde gelin olan  Angela Vicario baba evine geri gönderiliyor.Ve bir isim veriyor "Santiago Nasar".Ancak roman boyunca bu gönül ilişkisine ait hiç bir iz bulunamıyor. Angela Vicario'nun Santiago zengin ve güçlü biri olduğundan öldürülemeyeceğini düşündüğü için o ismi verdiğini düşünüyorum.Ancak başka bir isimde bulunamıyor.

Aslında cinayeti işleyen  Angelanın kardeşleri kasap olan ikizler Pablo ve Pedro cinayeti işlememek için bütün kasabaya Santiagoyu öldüreceklerini söylüyorlar.Belediye başkanı piskopos geleceği  için ellerinden bıçaklarını alıyor ve başından savıyor.Peder ne yapabileceğini bilemiyor zaten kasaba halkı gibi pek de inanmıyor. Herkesin haber vermemek için bir nedeni var.Santiago tıpkı masum biri gibi hiç bir tedbir almıyor.Psikopusun görmeye gideceği için silahını almıyor yanına,O gün diğer günlerin aksine ön kapıdan çıkıyor.Bunun dışında romanda dikkat çeken rastlantılar var. Nasıl olduysa onu uyaran mektubu göremiyor ve cinayetten çok sonraya kadar da kimse görmüyor.Santiago'nun annesi Plácida Linero.O gün hizmetçi oğlunun odasında olduğu söyleyince evin dış kapısını katiller girmesin diye kapatıyor.Ancak can havliyle eve doğru koşan oğlunu göremiyor.Roman boyunca Santiago'yu adım adım ölüme götüren rastlantıları okuyoruz. Bana göre hizmetçiler(Divina ve annesi) asıl katillerdi.Hizmetçi Victoria Guzmán Santiagonun babasının metresliğinden sonra hizmetçisi olduğu için Nasarlardan nefret ediyor. Divinanında aynı durumda kalacağını düşünüyor. 

 Çok çok etkileyici bir kitaptı.Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.Her detayda gizem ve ölümü hissediyorsunuz.Cinayeti sizde bilmenize rağmen son bölüme kadar tamamen oturtamıyorsunuz kafanızda. Ama kapağını kapattığımda ise her şey gözümde öylesine canlanmıştı ki film olsa nasıl olurdu diye düşündüm.Ki zaten filmi varmış.1987 yapımı olan filmde Santiagoyu Anthony Delon canlandırıyor.  Bazı erkekler yaş aldıkça güzelleşiyor diyelim :)

Anthony Delon


Aslında spoiler vermek istemem ancak cinayetin işleneceğini romanın başından itibaren yazdığı için bir kaç bilgiyi aktarmanın zararı olmaz diye düşündüm.Sizler okudunuz mu ? Düşünceleriniz nasıl ?


devamını oku
PAYLAŞ: