23 Ağu 2016

BEN GELDİM



Merhaba :) Gitmediğimi söylememişken geldiği belirtmek ancak benim yapacağım bir şey. Bir kaç günlüğüne ailemin yanına gitmiştim.
Evimizin tatlı hatunları babaannem ve annem hazır babam yurt dışındayken erişte ve yün yıkama işini bitirelim dediler. Annemin dizinden su alınınca ve ağır kaldırması yasak olunca,kız kardeşim de lense alışma sürecinde gözlerinin mikrop kapmasını istemediğinden (aradığı bahaneyi bulmuştu sayın okuyucu itiraz edemezdim),malumunuz babaannem de yaşlı olunca(dili için aynı şeyi söyleyemem) işler bendenize yüklendi.(Yazar burada hamaratlığını vurguluyor).2 günde bitirip kalan 2 günde dinlendim.

Allah'tan bu sefer sömürülecek bir İnternet bağlantısı buldum da arada bir kaç yere baktım.Tablete de bir sürü e-kitap yüklemiştim(isterseniz bununla ilgili bir yazı yazabilirim).Uzun zamandır bu kadar okuyamamıştım iyi oldu.Kardeşimin hikayesiydi biri.Yorumunu yazsam mı diye düşünüyorum şimdi.Bir daha gidersem filmde indireyim diyorum.

Kendisi de bu kadar kısa olan tatilimde  bunlardan başka hişçbirşey yapmamış olsamda bir güncelleyeyim dedim :)

İyi günler hepinize.
Sevgilerle

Merhaba :) Gitmediğimi söylememişken geldiği belirtmek ancak benim yapacağım bir şey. Bir kaç günlüğüne ailemin yanına gitmiştim. Evimizin tatlı hatunları babaannem ve annem hazır babam yurt dışındayken erişte ve yün yıkama işini bitirelim dediler. Annemin dizinden su alınınca ve ağır kaldırması yasak olunca,kız kardeşim de lense alışma sürecinde gözlerinin mikrop kapmasını istemediğinde...

devamını oku
PAYLAŞ:

10 Ağu 2016

BEN BİR ZAMANLAR

Dün İnstagram hesabımdan bir mesaj aldım.Daha önce yaptığım konuk yazar duyurusu ile ilgili   kelebegintirtili ile konuştuk. Ve kendisi bu günkü konuk yazarım :) Kendisine teşekkür ediyorum.Ve yazısına hiçbir müdahalede bulunmadan  aynen paylaşıyorum. Benim önceki yazılarıma benzediğinin farkındayım. Ben bu bulanım hallerini atlatır gibiyim şu sıralar oda bu durumu dünya seyahatine çıkarak atlatacak hatta bugünlerde yola çıkacakmış.İyi okumalar :)

*****

Ben bir zamanlar...Son zamanlarda kendimi tanıyamaz oldum biraz daha umursamaz kendime karşı biraz daha acimasizim kendini seven bir adamin ihaneti bu... Ne zaman başımi gökyüzüne kaldirsam bir yildiz kayar ve ne zaman bir yıldız kaysa hemen seni dilerim biliyorum seni gökyüzünden istemek biraz aptalca...artık daha korkagim yuzlesmek yerine hep kaçıyorum seni görecem diye de ödüm patlıyor çocukluğum geliyor aklima... ne yapsam zevk alamiyorum kitap ta okumuyorum eskisi gibi yemege verdim kendimi hem daha kolay yapmasi uykumuda getirmiyor acilarima tuz basar gibi irademin ihanetini nefsimle ağır ödüyorum...hayat neydi bilmiyorum neden yaşıyorum ki diyorum umutsuz vakayim biliyorum kendime çok kızıyorum her sarkida her siirde seni buluyorum sonra, sonra mi? kendimi kaybediyorum... geceler dis ağrısı gibi yuregim durmadan sızlıyor ve başımi ne zaman yastıga koysam yastık taş kesiliyor... yatagim çok soğuk bu kadar ateşin içinde bir adam nasıl uşür bilmiyorum yani kisacasi günlerim böyle bombok ben mutluluk nedir unuttum bir zamanlar mutluluk sevdigim kadının gözlerin de kendimi görmek ti simdi o gözler benim katilim ve ben daha ne kadar ölecem bilmiyorum kendi evime kendi kalbime daha ne kadar yabanci olacam bilmiyorum bir kuyunun icinde en sevdikleri tarafından atılmış yusuf gibi, ucurumun kenarindayken ellerinle itilmiş gibi, benim hayatim... Daha ne kadar gülecem gizlemek icin actigin yaralari söyle...iki yüzlü olmaktan kendimi kandirmaya calismaktan ayakta durmaya çalışmaktan çok yoruldum. her zaman boylemiydim bilmiyorum...Ters istikamete gidiyorum yanlış yolda yürüyorum biliyorum ama olsun hiç olmazsa durmuyorum. Ben bir zamanlar...neyse

Dün İnstagram hesabımdan bir mesaj aldım.Daha önce yaptığım konuk yazar duyurusu ile ilgili   kelebegintirtili ile konuştuk. Ve kendisi bu günkü konuk yazarım :) Kendisine teşekkür ediyorum.Ve yazısına hiçbir müdahalede bulunmadan  aynen paylaşıyorum. Benim önceki yazılarıma benzediğinin farkındayım. Ben bu bulanım hallerini atlatır gibiyim şu sıralar oda bu durumu dünya seyahatine çıkarak atlat...

devamını oku
PAYLAŞ:

8 Ağu 2016

İYİ ŞEYLERDE VAR(MIŞ)

Selamünaleyküm. Bu kez olması gereken gibi başladım sanırım :) Nasılsınız bakalım? Az evvel  Ne konuda yazsam diye düşünürken fark ettim ki ben hep kötümser bir dille ve hep kötü anlarımı paylaştım sizinle.Hatta normalde de düşünce şeklim böyle.Halbuki benim hayatım sürekli acıların çocuğu halinde geçmiyor ki  :) Niye kendime bunu yapıyordum inanın bilmiyorum.Geçte olsa bunun farkına varmam güzel oldu.Gülümsenecek detaylar buldum kendime.

Aslında bu fikir yeni değil.Yeni bir başlangıç yapmak için uğraşırken, izlediğim bir filmde iki kız kardeşin hikayesi etki etti bana.kızlar her akşam yatağa girince önce dualarını okuyup sonra bütün gün yaşadıkları kötü olayları unutup  ve sebep olan insanları affediyorlardı. İyi anılar onların yerine geçiyor böylece.Ben neden yapmayayım? Kin kalbime ağır yük olmuyor mu diye düşündüm.

Mesela annemle vakit geçirmeyi sevdiğimi sırdaş olacak kadar yakın olduğumuzu anlatmadım hiç.Babamın ben yalnızken endişelendiğini ve benim güvende olmama ihtimalimin bile onu uyutmadığını da yazmamışım.Kardeşlerimin yazlıktan gelince uzun uzun bana sarıldığını da.Bir ihtiyaçları olunca ilk bana koşacak kadar güvendiklerini de.

Kendimi aptal hissettiğimi okulu sevmediğimi ve uzayabileceğini yazmışım.Ama herkesin bu zekayla uzatmazsın dediğini yazmamışım.Yada bir şey soracakları zaman ilk bana sorduklarını.Mutlaka kim milyoner olmak ister katıl demelerini.

Çirkin olduğumu yazmışım mesela.Hiç tatlı bulunduğumu yazmamışım.Burnumun eğriliğine kadar yazmışım da ben  nefes alıyorum arkadaş dememiş, şükretmemişim. Kilolu olduğumu yazmışım da ben veririm diyememişim.

Hep kalabalıklar içinde yalnızım demişim. Kalabalıkları gözardı eden benmişim.Kim kolunu uzatsa bana kimse yardımcı olamaz diye uzaklaştırmışım. Kimse beni sevmiyor yazmışım diğer bir yazımda.Peki ben kime seni seviyorum diyorum ki.

En önemlisi Allah beni sevmiyor diye düşünüyordum.Dualarımı duymazdan geliyor demişim.Onun beni sevdiğini hissedemiyorum cümlesini nasıl yazabilmişim. Beni sevmese tamamen nasipsiz bırakırdı değil mi? Halbuki hiç bir şeyim olmasa düşünecek aklım okuyacak gözüm başımda örtüm var.Kuran okuyamayan tutsak toplumlar varken ben özgürüm.Onca isyanıma rağmen iyi şeylerde oluyor hayatımda mesela.En azından gülecek nedenlerim var.Allah merhametlidir affedicidir.İnşallah yanlıştan dönecek kulunu da affeder. Peygamber efendimizi rüyamda hala görmedim ama bir sür insan görememiş sonuçta.Niye kendi üzerime alındım ki.

İtiraf edeyim son madde bir kaç dakika önce dank etti.Oda şöyle oldu.Her gece kardeşim benimle kalıyor.Yani bütün gün yalnız oluyorum ama gece o yanımda kalıyor.Ona rağmen rahat uyuyamıyor korkuyordum.Bu gece yok.Hastalanmış yazlığa gitmiş.Dualarımı okuyup yazıya başlayınca güvende hissettim.Güvenle beraber geldi o beklediğim his.Meğerse dualarımı eksik ediyormuşum.

İşte böyle dostlar. Benden beklenmeyecek bir yazıyla ve köşeli jetonumla karşınızdayım.Kötüyü ben çağırıyordum şimdi defetmenin peşindeyim.
Selametle.İyi geceler

Selamünaleyküm. Bu kez olması gereken gibi başladım sanırım :) Nasılsınız bakalım? Az evvel  Ne konuda yazsam diye düşünürken fark ettim ki ben hep kötümser bir dille ve hep kötü anlarımı paylaştım sizinle.Hatta normalde de düşünce şeklim böyle.Halbuki benim hayatım sürekli acıların çocuğu halinde geçmiyor ki  :) Niye kendime bunu yapıyordum inanın bilmiyorum.Geçte olsa bunun farkına varmam güze...

devamını oku
PAYLAŞ:

31 Tem 2016

KISA KISA #2

Nasıl bir girişle başlayacağıma karar veremedim bir türlü.Yazmaya size olan özlemimle mi? Bu süreçte hiç yorum almadığımı ima eden ama çokta ima etmek istemediğim sitemlerimle mi?Yoksa her zaman ki gibi "Merhaba Arkadaşlar" diyerek mi?

Bir şekilde başladık işte.Aslında darbeden sonra bir yazı paylaşmıştım.Ama paylaştığım andan itibaren karnıma bir ağrı girdi.Hani gergin anlarda olur ince bir rahatsızlık olur işte öyle.Hani canım Safinaz tırnaklarını yiyor ya benimde karnım ağrıdı işte.(Siz gerilince nasıl hissediyorsunuz?)Sanırım toplumsal konularda öznel yazılar paylaşmayacağım.Çünkü sürekli şu soruları soruyorum.Acaba biri kırıldı mı? Kızdı mı? Haksız mıyım? Ya büyük konuşuyorsam?  Siz yorum yapmayınca da kesin yazıyı okudular beğenmediler diye düşünüyorum mesela. Özgüvensiz oluşumdan kaynaklanıyor bu durum bence.Neyse yazıyı aynı gün sildim ve ancak şimdi yazıyorum.

Şurada bahsettiğim karpostalı yolladım.Ve eşleştiğim Irmak ablanın kartını da aldım.Gerçekten güzel bir deneyimmiş.Kendisine teşekkür ediyorum.Belki yine böyle bir etkinliğe katılırım.Hatta beraber düzenleriz olmaz mı?

Benim Irmak ablaya yolladığım karpostal

Onun bana yolladığı kartpostal

Bu sene misafiri bol huzuru az yazlığımıza bazı hafta sonları haricinde gitmedim.Sonuç olarak haklıymışım.Kendi başıma idare edebiliyorum ve ailemle gerçekten gitmiyor bu hayat.Kuzenimin düğünü için merkeze geldiler ve ben artık yanlızlığa alıştığım için en küçük aksaklığa sinir yapar bir haldeyim.Ayrıca geçen bayramda yaşadığımız yüzleşme beni onlara karşı daha dürüst konuşmaya itiyor açıkçası.Gerçi ben her zaman doğrucu davuttum :)

15 gün süresince 3 kitap,2 film bitirdim.Yorumlarını yazmak istiyorum ama yazar mıyım ? muallakta.Ben kronik bir üşengeçim. Zaten bilinen şeyleri de yazmak istemiyorum açıkçası. Yine de belli olmaz.Kitap demişken ben bir çekiliş yapacaktım değil mi? Neden hatırlat mıyorsunuz? Kitap alayım da başlatalım.

Geçenlerde başlattığım bir kampanya vardı.Onu sonlandırdım.Birini sadece vesile olduğumuz bir ablamız,diğerini kimliği bilinmeyen bir aldı :) Yeni çocuklara bakıyorum şimdi.

İşte böyle.Siz neler yapıyorsunuz? Lütfen yorum yapın :) O zaman çok mutlu oluyorum :)

Nasıl bir girişle başlayacağıma karar veremedim bir türlü.Yazmaya size olan özlemimle mi? Bu süreçte hiç yorum almadığımı ima eden ama çokta ima etmek istemediğim sitemlerimle mi?Yoksa her zaman ki gibi "Merhaba Arkadaşlar" diyerek mi? Bir şekilde başladık işte.Aslında darbeden sonra bir yazı paylaşmıştım.Ama paylaştığım andan itibaren karnıma bir ağrı girdi.Hani gergin anlarda olur ince bir...

devamını oku
PAYLAŞ:

15 Tem 2016

LEYLA'DA SONRA || GELİŞMELER VAR

Bisikletlerden birini sevgili Deryanın spor günlüğü instagram takipçilerinden biri,En sağlıklı diyetim hesabının sahibi almak için başvurdu.Ve geriye bir tane kaldı.Ha gayret şunu da alıverelim.Yardım etmek isteyenler lütfen asiaslhn65@gmail.com'a e-posta atsınlar böylece hesap numarası paylaşabilirim.Ayrıca instagramdan paylaşan tüm dostlara teşekkür ederim. Özelliklere derya ablaya ve tatlı meleğimize :)

Bisikletlerden birini sevgili Deryanın spor günlüğü instagram takipçilerinden biri,En sağlıklı diyetim hesabının sahibi almak için başvurdu.Ve geriye bir tane kaldı.Ha gayret şunu da alıverelim.Yardım etmek isteyenler lütfen asiaslhn65@gmail.com'a e-posta atsınlar böylece hesap numarası paylaşabilirim.Ayrıca instagramdan paylaşan tüm dostlara teşekkür ederim. Özelliklere derya ablaya ve tatlı me...

devamını oku
PAYLAŞ:

12 Tem 2016

LEYLA' DAN SONRA || YARDIM EDER MİSİNİZ?

Leyla'dan sonra bir sosyal sorumluluk projesi.Tıp öğrencileri tarafından kurulmuş.Bağış ve yardım toplamıyorlar.Amaçları sadece hayal gerçekleştirmek... Kronik hastalıkları olan çocuklara hayallerinin ne olduğunu sorup sitelerinde fotoğraf ve hikayesi ile paylaşıyorlar. Bir sürü fakülte var sitede mutlaka girip kendi şehirlerinize bakın.İlk karşılaştığım zaman benim şehrimde hiç bekleyen çocuk yoktu.Ama teslim alanlar hayli fazlaydı.Durum böyle olunca bir şey yapamadım tabii.

Ama şuan tekrar baktığım da tevafuk bu ya iki erkek çocuğu,ikisi de kanser ve ikisi de bisiklet istiyor. biri mavi,diğer, küçük kırmızı bisiklet istiyor.Hayallerini gerçekleştirmek istiyorum ama yeterince güç yok.Sizden bu yüzden yardım istiyorum.Var mısınız yardıma? Hep birliğiyle iki masum meleğin hayallerini gerçekleştirelim.Hatta görüşmek için izin alıp mesajlarınızı ilk elden onlara ileteyim.

Not:İzin almadığım için fotoğraflarını paylaşamıyorum ancak Leyla'dan Sonra sitesine girip inceleyebilirsiniz

Leyla'dan sonra bir sosyal sorumluluk projesi.Tıp öğrencileri tarafından kurulmuş.Bağış ve yardım toplamıyorlar.Amaçları sadece hayal gerçekleştirmek... Kronik hastalıkları olan çocuklara hayallerinin ne olduğunu sorup sitelerinde fotoğraf ve hikayesi ile paylaşıyorlar. Bir sürü fakülte var sitede mutlaka girip kendi şehirlerinize bakın.İlk karşılaştığım zaman benim şehrimde hiç bekleyen çocuk y...

devamını oku
PAYLAŞ:

11 Tem 2016

SREBRENİTSA KATLİAMI



2.Dünya savaşından sonra Avrupa'nın orta yerinde  sonra gerçekleşmiş en büyük  ve hukuksal olarak kanıtlanmış ilk soykırımı kimseler görmedi. Yugoslavya'nın çöküşü üzerine 1992 yılında Sırpların Bosna'da başlattıkları soykırımın ardından sözde Birleşmiş Milletler'in güvenli bölge ilan edilen alanlardan biriydi Srebrenitsa.

Savaştan önce nüfüsu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti.Artık Srebrenitsa 'açlık' ve 'hastalıklar' ile mücadele eden bir 'toplama kampı'na dönüşmüştü.Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı. Belki de çaresiz bırakılmak için alındı silahları.Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa'ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru , sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi. BM yalnızca iki F16'yı kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi.

Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna'daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. Savaş sırasında şehrin güvenliğinden sorumlu olan Hollandalı Komutan Thom Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti.

Daha sonra orataya çıkan bir video kasedinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilecekti.Bir hafta süren katliam II. Dünya Savaşı'ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı.

11 Temmuz 1995 günü Ratko Mladiç silahlarından arındırılmış kente hiç zorlanmadan girdi. Sonra da Sırp askerler Bosna Müslümanları ve Bosna Hırvatlarını yollarda, dağlarda öldürdüler. Sırp askerler cesetlerin kimlikleri tespit edilmesin diye cesetleri parçalayarak sayıları 64'ü bulan toplu mezarlara gömdüler.Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi Tarafından Srebrenitsa Soykırımından Dolayı Aranan, Yargılanan ve Mahkûm Olan Sırp Üst Subaylar ve Siyasilerin listesidir.
  • Momčilo Krajišnik
  • Bilyana Plavsiç
  • Ratko Mladiç
  • Zdravko Tolimir
  • Radovan Karadžić
Lahey Adalet Divanı bir hafta süren katliamın bir 'soykırım' olarak kabul etti; ancak Sırbistan'ın sorumlu tutulmayacağına karar verdi.Sorumlusu Bosna kasabı Radovan Karadžić ise sadece 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı 



Böylece bütün dünya bu silahsız masumlara yapılanları görmedi,duymadı,bilmedi.Ama biz Müslümanlar gördük,duyduk,biliyoruz ve asla unutmayacağız.11.07.1995 bizler için hep kara bir tarih olarak kalacak... Allah  bir topluma daha mavi kelebekleri takip ettirmesin.


2.Dünya savaşından sonra Avrupa'nın orta yerinde  sonra gerçekleşmiş en büyük  ve hukuksal olarak kanıtlanmış ilk soykırımı kimseler görmedi. Yugoslavya'nın çöküşü üzerine 1992 yılında Sırpların Bosna'da başlattıkları soykırımın ardından sözde Birleşmiş Milletler'in güvenli bölge ilan edilen alanlardan biriydi Srebrenitsa. Savaştan önce nüfüsu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bö...

devamını oku
PAYLAŞ: