Uzun bir aradan sonra mimlendim. Bir deli mavi canım Semanura teşekkür ederim :) çok heyecanlanıyorum hadi cevaplayalım :)
1-Hayal kurmaktan hoşlandığınız yer ya da zaman dilimi var mı?
Gece uyumadan hemen önce yada ikindi vakti güneş pencereden yüzüme vururken hayal kurmayı çok seviyorum. Özel bir yerim yok ama. Bazen otobüste camdan dışarı bakarken bazen yürürken bile kuruyorum
2-En çok nelerin hayalini kurarsın?
Açık sözlü olmak gerekirse en çok hayatıma girecek o özel insan için kuruyorum. Sadece romantik anlamda düşünmüyorum ama o kişi dostta olabilir. Ama gözlerine baktığımda ne düşündüğünü bildiğim o insanı düşlüyorum. Birde şimdiki hayatımın bir bölümünden kurtulmayı..
3- Şimdiye kadar çok hayalinizi gerçekleştirdiniz mi?
Bir çoğunu gerçekleştiremedim en azından kurguladığım şekilde. Şimdi fark ediyorum ki olmamaları daha hayırlıymış.
4-Henüz gerçekleşmemiş ama illede gerçekleşecek dediğiniz bir hayaliniz var mı? Sakıncası yoksa anlat çabuk nedir?
Bir çok kişi biliyor aslında bunu. Bir gün vicdanlı, hür, dürüst, iyi bir insan yetiştireceğim inşAllah. Minik insanın benim çocuğum olmasına gerek yok. Bence her sevgiye aç çocuk benimdir :) bende fazlasıyla sevgi var çünkü. Ama şunu ekleyeyim duymayan ve konuşamayan çocuklar için birşeyler yapmak istiyorum. Belki bu alanlarla ilgili yeni bir bölüm olurum.
Merhaba. Nasılsınız? Bugün ki yazımı sırf zinciri kırmamak adına yazıyorum. Yoksa ne halet-i ruhiyem buna müsaitti, nede halim vardı.
Resmi olarak okulu uzattım. Evet ben suçluyum. Fakat tek başıma değil. Ama yine de orta yerde kalıverdim. Ne yapabileceğime bakacağım. Şimdilik babama söylemedim. Kpss ye hazırlanıyorum bakalım. Gerçi kendime danışman hocam kadar güvenmiyorum ya olsun.
Resmi olarak salaklığımda tescillendi bugün. Bir şeye takarsam takarım. Bütün gün küçücük bir şeyi daha doğrusu o küçücük şeyin ucuzunu arayıp durdum. Malım ben. Kesin bilgi yayalım :)
Normalde çocuklar pek sevmez beni. Bu aralar iyi olmadığımı hissediyorlar sanırım. Pek bir iyi geçiriyoruz. Beni biraz olsun iyileştiriyorlar. Çoğu zaman yüzümdeki gülümsemenin sebebi.
Doğum günüm için sayaç kurdum. Hiç bir doğum günü aman aman geçmemiş biri olarak neden bu kadar önemsiyorum bilmiyorum.
Bugünlük bu kadar olsun. Bu gece için en dibe bakayım. Söz veriyorum yarın iyi olacağım.
Merhaba kısa bir süre önce paylaştığım Hush! girls don't scream filminden sonra farkına vardım ki bizim toplumumuzda da çocuklara mahremiyet eğitimi vermiyoruz. Çocuğun kendi kendisine keşfetmesini bekler gibiyiz.Hatta bazı anne babaların çocuk bu konular hakkında soru sorduğunda cevap vermekten kaçındığını,duymazdan geldiğini biliyorum. Nedenlerinden biri çocukların henüz süper egoları gelişmediği için akıllarındaki her şeyi belli bir süzgeçten geçirmeden söylüyor ve soruyorlar. Yani bu konudaki sorular çocuğun aklına takılmış sorması basit şeylerdenken büyükler için bir tabu haline gelmiş şeylerden biri. Diğer bir nedeni ise vaktinden önce onların dünyasına zarar vermekten korkmaları.
Cinsel istismarları engelleme yöntemlerinin ilk adımı mahremiyet eğitimidir.Ve mahremiyet eğitiminin kesinlikle ailede verilmesi gerekir. Peki bunu nasıl yapacağız.Mahrem-mahremiyeti evimizde yaşayarak öğreteceğiz.
Uzmanlar mahremiyet eğitimine 0-7 yaş arasında başlamamızı öneriyorlar. 2 yaşında vücudun kısımlarının adlarını öğrenmeye başladıklarında kişiye özel alanlarını da tanıtmalı ve bu yaştan itibaren kendi yatağında veya odasında uyutmalı ,4 yaş sularında ise tam anlamıyla eğitim vermeye başlayabilirsiniz.
Öncellikle yaşı kaç olursa olsun bebek bile olsa bedeni ona aittir ve saygı duymalısınız.Kişiye özel alanlarına izin almak şartıyla sadece anne,baba ve doktorun dokunabiliceğini öğretmelisiniz. İzni dışında ona dokunan olursa size söylemesini tembihlemelisiniz. Böylece çocuk kendini korumayı öğrenecektir.
Bazı çocuklar altlarına kaçırdıkları zaman ebeveynler ve diğer aile üyeleri kızarak ve sert bir şekilde müdahale ediyor.Bu yanlış bir uygulama çocuktan yine izin alınmalı ve anlayışla değiştirilmeli.Böylece çocuk ileri de zorbalığa maruz kalma durumunda sessiz kalmayacaktır
Çocuklar yürümeye başladıkları andan itibaren çırılçıplak bırakılmamalı aynı şekilde sizi öyle görmemeli,kıyafetleri başkalarının önünde değiştirilmemeli aynı şekilde onun önünde de değiştirilmemeli. Mahremiyet duygusu geliştirilmelidir.
4 yaşlarından itibaren banyo yaparken tam soyunmamalı,o bölgelere bakmamaya özen göstermeli ve özel alanlarının temizlemesini kendisine öğretilmeli her zaman sizin yapmanız doğru değil.
Kişisel alanlara takma isimler takıp öyle öğretmeyin.
Yine kişisel alanlar sevgi objesi olmamalıdır.Absürd geldiğini biliyorum ancak böyle aileler mevcut. Dokunarak sevgi gösterdiklerini zannetseler de çocuğun iyi mi kötü mü algısını bozuyorlar.
Ayrıca giyimlerine de çok dikkat etmelisiniz.Çocuklar için çok dar ve açık elbiseler giydirilmemesi öneriliyor. Onlara rahat edebilecekleri kıyafetler giydirin.
Bunlar mahremiyet eğitimi için benzerleri uygulanabilecek örneklerdi.Bütün bunlar cinsel istismarı önlemede büyük önemi olan şeyler.Çocuk mahremiyeti bildiğinde iyi ve kötüyü daha iyi ayırt edebilir.Kendini daha iyi ifade bilir. Ancak ne yazık ki cinsel istismarı önleme de yeterli değiller.Cinsel istismarların önemli bir kısmının aile bireyleri tarafından uygulandığını düşünürsek daha dikkatli olmalı ve başka önlemlerde alınmalı.Bu önlemlerden bazıları;
Hergün "bugün bana anlatmak istediğin bir şey var mı diye sorun?" Onu dikkatlice dinleyin sorular sorun.Ayrıca birisinin onlara "bunu kimseye söyleme" dediği bir şey olup olmadığını sık sık sorun.Söylediğinde kızmayacağınıza inandırın.
Misafirlikte sizden ayrı oynuyorsa görmeyeceğiniz bir yerde veya kapı kapalı oynamasına izin vermeyin.En azndan sık sık kontrol etmenizi öneririm. Unutmayın cinsel istismar yanlızca büyükler tarafından uygulanmaz!
Çocuklarınızı mümkün mertebe yatılı misafir olarak bırakmayın.
Çocuğa hoşlanadığı durumlarda bağırmayı kaçmayı ve itiraz etmeyi öğretin.
Rahatsız olduğu bir durumda ve bir kişi olduğunda anlatılacak kişilerin anne ve baba olduğunu ona öğretin.
Tüm bunlara rağmen çocuklar size birisinin kötü dokunduğunu veya baktığını söylerse inanınve sana öyle gelmiştir gibi telkin edici cümleler kurmayın..Uzmanlar çocukların çok nadir yalan söylediğini belirtiyorlar.
Bir uzmanla iletişime geçip davranışlarınızı ona göre belirlemenizi öneriyorum
O kişiyi belirleyin ve şikayet edin.(Bazı sitelerde önce ikaz edin etrafı veleveleye vermeyin gibi kişisel düşünceler gördüm.Buna itibar etmeyin. Bu utanılacak bir şey değil)
Bu konuda daha somut bir örnek olması açısından Aamir Khan'ın programında uyguladığı eğitimin videosunu paylaşıyorum.
Cinsel istismar çocuğun cinsel haz almak için kullanması olarak tanımlanır.Diğer istismarlardan sıklığı ve karmaşıklılığı açısından farklılık gösterir.Toplumca kabul edilmesi zor olduğu belirlenmesi ve ortaya çıkarılması çoğu zaman zordur.Sık rastalanan ve uzun yıllarca süren bir durum olmakla beraber sıklıkla gizli kalır.Vakaların yalnızca %15i bildirildiği düşünülüyor.
Tüm bunlara rağmen yine de bu melekler zarar görüyor.Ve çoğu zaman korkudan konuşmuyorlar. Çoğu çocuğun hal ve hareketlerinin değişiklik gösterdiğini ve ailenin böyle bir şeyi üstüne kondurmadığından şüphelenmediğini biliyorum.Genellikle ebeveynlerimizin çocuktur geçer deyip akışına bırakıyor. Yakın geçmişimizde bir okul müdürünün 22 yıl boyunca her öğrencisini ve bir dernekte çocukların bir öğretmen tarafından istismar ettiğini duymuşsunuzdur. İlk örnekte öğretmenlerden biri çocuklardaki garip hali farketmiş ancak 2.örnekte kimse fark edememişti. Eğer bu aileler yukarda da örnek verdiğim şekilde çocuklarını yatılı olarak bırakmasalar önlenebilir yada hal ve hareketlerinde ki değişimleri fark etseler bu adam daha önce yakalanabilirdi.
Cinsel istismardan sonraki süreçte
Çocuğa inanın!
Bu konuda konuşmak için yüreklendirin ve duygusal destek sağlayın.Arkasında olduğunuzu bilsin.
Duygularınızı kontrol edin.Öfkenizi ona yansıtmayın
Suçluluk hissetmemesii sağlayın.Asla "bunu sana yapmasına nasıl izin verirsin?" gibi cümleler kurmayın
Uzman yardımı alın. Çocuğa öz saygısını kazandırmak için çok önemli bir adım.
bu hal ve hareketlerdeki değişimler nelerdir ?Bazen bunları okumakta zorlanabilirsiniz o zaman bir uzmandan yardım alın.
Cinsel bölgelerinde sağlık açısından sorun (kızartı,kaşıntı,ağrı vb.) oluştuysa
Dokunmaya tepki gösteriyorsa
Fiziksel nedeni olamayan karın ağrısı varsa
Huzursuzsa
Gece uykuları bozulduysa
Altını ıslatmaya başladıysa
Banyo yapma isteği yoğunlaştıysa
Yaşından büyük cinsel davranış veya sözler içerisindeyse
Cinsel oyunları abartılı oynuyorsa
Evden kaçmayı düşünüorsa
İntihar eğilimi varsa
Yemek düzeni değiştiyse
Saldırganlık gösterdiyse
Yanlızlaşmaya başladıysa
Genel olarak başarısında düşüş varsa
İnsanları düşman gibi görüyorsa
Ayrıca Yaşa göre değişiklik gösterebilecektir.Hangi yaş aralığı için hangi belirtiler olduğu şöyle sıralanabilir;
0-3 yaş aralığında yeme ve uyku bozuklukları,yabancılardan korkma,üzerini değiştirirken sorun çıkarmaya başlama.korku duygusu 3-6 yaş aralığında bebeklik dönemine geri dönüş(parmak emme konuşma)içe kapanış,az konuşma,anneye bağlılık,yeme bozukluğu,cinsel oyun,çocuk mastürbasyonu ,utanma,öfke duyguları.6-12 yaş aralığında içe kapanma ve tek başınalık,evden okuldan kaçma,yeme ve uyku bozuklukları,öğrenme bozukluğu,obsesif(takıntılı) davranışlar(Sık sık yıkanmayı istemek gibi),kendinden küçüklere istismarda bulunması,durup dururken ağlama,hassaslaşma,huzursuzluk,karın ve baş ağrıları gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
*****
Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz eklemek veya düzeltmek istediğiniz bir kısım var mı ? beğendiniz mi? Lütfen bana yazın.Ayrıca bazı yanlışlarım olabilir lütfen kusura bakmayın ve beni uyarın.
Zaman zaman beğendiğim şeyleri not alıyorum.Bunlar bazen okuduğum bir kelime bazen duyduğum bir müzik gibi şeyler oluyorlar. Sonrasında unutmuşsam bile notlarım imdadıma yetişiyor. Özellikle boş zamanlarımda notlarımı inceliyorum ki boş zamanımı da verimli kullanayım. Hatta bazen güzel bir filmi bu notlarım sayesinde izliyorum.Bugün baktım ki çok fazla not almışım sizlerle de paylaşmak istedim. Aslında vakti zamanında Değmesin Yağlı Boya benzeri bir paylaşım yapmıştı aklımda fikir olarak hala kalmış. Bir nevi esinlendim yani. Not aldığım sırayla ilerleyeceğim.Dolayısıyla karışık ve uzun olacak lütfen kusura bakmayın.
Endeavour yazıp bırakmışım.İlk anda neden not aldığımı hatırlayamadım.İnternette arattığımda ilk çevirisi çıktı.Anlamı gayretmiş.Tam benim gibi kronik bir üşengeçe göre değil mi? Sonradan alt başlıklara bakınca anladım. Endeavour 2012de başlayan ve hala devam eden ingiliz yapımı bir polisiye-imiş. Her bölümde bir olayı çözüyorlar.Sherlock ve benzeri öyküleride çok severim.Hakkındaki övgüleri duyunca da not almış unutmuşum. İlk fırsatta izlemeye başlıyacağım.
Yaren Doğan Darbe zamanıİnstagramda kendisi bir askerle smule üzerinden düet yapmıştı.Sesini çok beğenmiştim diğer şarkılarına bakmak için ismini not almıştım.Sonradan baktım ama bahsettiğim düet kadar sevemedim. Hala notlarımdan silmemişim ama. Dinlemek isterseniz bahsettiğim video bu.
Askerin duruşu insanı hüzünlendiriyor.
Ruhlar Bölgesi (Insidious) 2010 yapımı bir korku filmi.Bir sitede astral seyahat hakkında en iyi filmlerden biri olduğunu okumuştum.Daha sonra konusuna baktım ama korkmaktan korktuğum için izlemedim.Saçma bir cümle oldu biliyorum ama bahsettiğim şey bu tür filmleri - garez mesela-izledikten sonra paranoyaklaşıyorum. Uykuya dalmadan gelen sesleri falan başka şeylere yoruyorum.Bu yüzden izleyemiyorum.Ama meraktan notlarımda duruyor öylece.Bu tür filmleri seviyorsanız izleyin.Sonra da bana anlatın tamam mı?
"İnsan sırt çantasına her şeyi doldurup gidebilmeli" Sadeleşme üzerine araştırma yaparken süslü sözlükte bu cümleyi okudum.Çok beğendim.Hiç bir yere bağlanacak kadar kadar eşyan olmamalı ki vakti geldiğinde kendini alıp gidebilesin. Hüzünlü durduğunu biliyorum ama bana bunu çağrıştırdı.Sadeleşmeye gelecek olursam,bence harika bir şey.Etrafın ne kadar minimal düzeyde kalırsa sen ve fikirlerin o kadar çoğalıyorsunuz.
Uzaklarda Arama Türkan Şoray'ın çok konuşuln filmi.Aslında geçen akşam Tv'de çıkmıştı ama başından itibaren seyretmeyince -böyle bir takıntım var- gerisini de seyretmedim.Fakat annem izleyip çok beğendiğini söyleyince ve sonrasında senaristliğini Onur Ünlünün yaptığını görünce not aldım. Kesinlikle izleyeceğim. Türkan hanımın oyunculuğu kadar övülen yönetmenliği ve Onur Ünlünün ünlü senaryolarından dolayı beklentim çok yüksek bu filmden.İzleyince blogda da yazabilirim.
Yukarıda bahsetmiştim.Beğendiğim müzikleri de not alıyorum.Bazen shazamlayarak bulduklarımı daha sonra dinlemek için not alıyorum.Onun dışında beğendiğim müzikleri not almamın en büyük neden spofity free kullanmam. Çevrimdışı kullanmam ne yazık ki mümkün değil.Ayrıca oldukça şarj yiyor. Bu yüzden mp3 çalara indirip dışarı çıkarken yanıma onu alıyorum.İşte bu müziklerden iki tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir sana bir de bana zaten uzun zamandır dinlediğim bir parça.Ancak indirmemiştim.Mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim. Ayrıca sizlerin de tavsiyelerinizi bekliyorum.
Heartstrings aslında eski bir kore dizisi. 1-2 bölüm izlemiş bırakmıştım.17 yaşında hangi kafayla bıraktım nedenini bilemiyorum :) İnstagramda bir repliğini görüp not aldım.Yakın zamanda izlemeyi düşünüyorum.
Bu sözüde Kedili Ajanda 2016'da yapacaklarımı yazarken Madam Bovary'nin yazarı Flaubert'in bir sözünü görüdüm hoşuma gidince fotoğrafını çekmiştim.
Ve sonuncusuna geldik.Bütün notların içinde en değerlisini paylaşmak istiyorum.Ben okuyunca çok umutlandım.İnanıyorum ki sizde de aynı etkiyi yaratacak. Geçenlerde kütüb-i sitte programı indirdim.Konularına göre ayrılmış olduğu için kafama takılanları kolayca bulabiliyorum.Zihnimde tutmamda daha kolay oluyor. İlk bölüm af ve mağfirt hakkındaydı.Ve ilk hadis şimdi yazacağım hadis.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki:
"Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teala hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tevbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı."
Merhaba geçenlerde kim ister? Paylaşımı yapmıştım. Bayramın son günü talihliyi belirlemeyi unutunca katılım süresini pazartesiye kadar uzattım. An itibari ile salı gününe geçmiş olduğumuzdan talihliyi belirledim. İsteyen 3 arkadaşıma da çok teşekkür ederim :) Gönül ister ki her birine hediye etmek :) nasip başka zamana artık. Katılan arkadaşlarım
Merhaba. Bir kaç gün önce izlediğim ve çok etkilendiğim bir filmden bahsetmek istiyorum. İranın adalet sitemini,cinsiyetçiliği,çocuk istismarını olabilecek en dramatik yolla anlatmış.İzlediğim andan beri göğsümün orta yerine bir şey oturdu ve kalkmıyor.
Bir sahnesi özellikle instagramda çok ünlü.Sanırım hepiniz denk gelmişsinizdir.Bir evlilik teklifi sahnesi.Zaten google da ismini arattığınız zaman elmanın içinden yüzük çıkan iran filmi cümlesini de göreceksiniz.Bir çok insan o sahne yüzünden aşk üzerinden devam edecekler sanıp bu filmi seyrediyor. Esas kızımız Şirinde öyle sanıyordu muhakkak.
2013'de İranda en iyi film ödülüne layık görünen Pouran Derakhshandeh yapımı filmin konusu ise şöyle; Şirin birkaç saat sonra evlenecektir ancak umulmadık bir şey olur ve tanımadığı bir adamı öldürür. Bu suçun sebebi, Şirin'in kâbus dolu çocukluğunda gizlidir. Sır düğümleri bir bir çözülür ve asıl soru ortaya çıkar: "Gerçek Suçlu Kimdir?"
İzler izlemez aklıma Reyhaneh Jabbari idamına gönderme olabileceğini düşünmüştüm ki zaten izleyenler tarafından da bu iddia edilmiş ancak yönetmen bu iddianın asılsız olduğunu belirtmiş. Sanıyorum gerçekten böyle bir gönderme olsaydı İslam devriminin yıl dönümünde yapılan bir festivalde en iyi film ödülüne layık görülmezdi. Başrol oyuncusuna hayran kaldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Tannaz Tabatabaei hem çok güzel bir kadın hemde çok iyi oynuyor.
İstiyorum ki mutlaka hepiniz izleyin. gerçek katil kim sizde görün.Onun ruhunu öldüren mi? anne ve babası mı? kızları "rezil" olmasın diye tanıklık yapmayanlar mı? Ve inanıyorum ki bu hüzün dolu filmi seyrettikten sonra bir daha evlatlarınızı kimseye emanet etmeyecek etrafınızda ki insanları çok daha iyi gözlemleyecek en azından şüpheyle bakmayı öğreneceksiniz.Ve el-alem ne der hapishanesinin duvarlarını fark edeceksiniz. İzlemeyenler için spoiler vermek istemediğim için daha fazla bahsedemiyorum ancak Şirinin avukatının mahkemede ki son savunmasını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Dediğim gibi ben çok etkilendim adeta ciğerim yandı. Farklı ülkelerde aynı adaletsizliği yaşayan çocukları düşündüm.Biz sadece mahkeme sonuçlarını görüyoruz.O çocukların güzel dünyasının ne hale geldiğinin farkında bile değiliz.Belki de bu kadar etkilenmemin sebebi bu cümleyi sürekli duyarak büyüdüğümdendir. Sanıyorum bir çoğumuz her bağırdığımızda bu sözleri duydu. Ama kimse çığlıkları duymadı.
29 yaşında amacını arayan,hayal kuramayan insan kişisi ve henüz iş bulamamış üniversite mezunuyum. Yemek yapmayı,fotoğraf çekmeyi,dinlemeyi ve tasarım yapmayı dünyamda ne varsa hemen hemen her konuda buraya yansıtıyorum bu yüzden ismi Aslıhan'ın Dünyası. Dünyama hoş geldiniz..