8 Eki 2016

MİM | SEVGİLİ DESTİNO

Merhaba efenim. Harika bir günden hepinize merhaba.Cumartesi hem en sevdiğim gün-kim sevmez ki- hem yazı günüm :) Bugün ne yazsam diye düşünürken sevgili Destino beni mimlemiş.Fırsat bu fırsat bugünün yazısını yazmış olacağım :) O yüzden ayrı bir teşekkürü borç biliyorum kendisine :D Onun yazısı için isminin üzerine tıklayabilirsiniz :)

1- Bu yaz okuduğun en güzel kitap?

Şuan farkına vardım ki ben bu yaz çok çok az kitap okumuşum.Aralarından birini seçecek olursam Kardeşimin Hikayesi demek istiyorum.

2- Bu yaz okuduğun sana hayal kırıklığı yaşatan kitap?

Sanırım yok.Tüm kitaplarım benim bebeklerim :D

3- Bu yaz izlediğin en güzel 3 film?


Hush! Girls Don't Scream( Şşş! Kızlar Bağırmaz) Bu filmin yazısını da yazmıştım.Çok beğenmiştim.Tavsiyeme uyup izleyenlerden geri dönüş aldıklarım çok beğenmişti.


Ex Machina Yazın başlarında izlemiştim.Yapay zekaların doğuracağı sonuçlar üzerine bir film.Açıkçası insan yapımı bir makinenin insan gibi düşünmesi hatta insan gibi iyiliği ve kötülüğü seçmesi fikri beni düşündürüyor.Yapay zekalar üzerine olan filmlerden hoşlanıyorsanız-mesela Her- mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

Cloud Atlas (Bulut Atlası)  Yine bu yaz izledim ve beğendim.Geçmiş, Şimdi, Gelecek, Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu bir film. Zaten Tom hanksin oyunculuğunu sevdiğim için filmi de beğendim.Ayrıca Matrix'in yönetmenlerinin elinden çıkmış :)

4- Bu yaz dinlediğin en güzel şarkı?

Detektivbyrån - Dansbanan Sanırım Değmesin Yağlı Boya blogunda dinlemiştim ilk. dinlediğimde Amelienin müziğine benzetmiştim.Ancak o  değil ama çok benziyor.Eğer o gün uzun uçuşan bir etek giydiyseniz ve bu müzik çalıyorsa kesinlikle dans etme - etrfanızda dönüp durma isteği doğabiliyor:D
Beni gülümseten bir parça :)

5- Bu yazı bir kelime ile tarif et?

İyi. Tek kelimeyle ifade edersem iyiydi.

Benim cevaplarım böyleydi bende 

Ve yapmak isteyen herkesi mimliyorum :) Cevaplarınızı bekliyor olacağım.Hepinize iyi günler ve iyi hafta sonları


Merhaba efenim. Harika bir günden hepinize merhaba.Cumartesi hem en sevdiğim gün-kim sevmez ki- hem yazı günüm :) Bugün ne yazsam diye düşünürken sevgili Destino beni mimlemiş.Fırsat bu fırsat bugünün yazısını yazmış olacağım :) O yüzden ayrı bir teşekkürü borç biliyorum kendisine :D Onun yazısı için isminin üzerine tıklayabilirsiniz :) 1- Bu yaz okuduğun en güzel kitap? Şuan farkına vardım...

devamını oku
PAYLAŞ:

1 Eki 2016

GELECEKTEKİ BEN

iyi geceler :) nasılsınız? Neler yapıyorsunuz? Ben dünya gayeleri ile uğraşıyorum bu aralar bakalım sonum ne olacak. Son yazımda her cumartesi yazı günüm demiştim ertesi güne 2 saat kalmış olsa dahi sözümü tutmak istedim.

Ben Van depreminden sonra Kocaeliye gitmiştim.  Depremden kurtulmuş, ilk defa yatılı okulda kalan 18 yaşında psikolojileri yerinde olmayan çocuklardık. Öğretmenler üzerimize fazlasıyla düşüyorlardı Allah hepsinden razı olsun. Bir gün sınıf hocamız bizden 5 yıl sonraki bize bir mektup yazmamızı istedi. Böylece yeniden hayal kurabilirdik. Adreslerimizi de yazdık hocaya verdik. Eğer sözünü tutar ve gönderirse 2017'de elimize geçecek. O zaman burada da paylaşırım Allah nasip ederse.

Peki bu anıyı neden yazdım? Bugün ki konum bana bu anıyı hatırlattığı için sizlere anlatmak istedim :)  Future me adlı bir internet sitesi buldum. Bu siteye üye olmadan e-posta adresi, göndermek istediğiniz tarihi ve mektubunuzu yazıyorsunuz. Site günü gelince mektubu size yolluyor. Bu mektupları ister size özel kalabilir. İsterseniz genel olarak yayınlayabilirsiniz. Bence çok güzel bir fikir. Bir süre sonra hangi noktaya gelmiş olduğumuzu farkedeceğiz. Ayrıca gönderdiğini unutanlara hoş bir sürpriz olabilir. Düşünsenize masa başında dosyalar ile boğuşuyorsunuz bir gün kendinizden bir mektup alıyorsunuz :)


"Sevgili gelecekteki ben... "

iyi geceler :) nasılsınız? Neler yapıyorsunuz? Ben dünya gayeleri ile uğraşıyorum bu aralar bakalım sonum ne olacak. Son yazımda her cumartesi yazı günüm demiştim ertesi güne 2 saat kalmış olsa dahi sözümü tutmak istedim. Ben Van depreminden sonra Kocaeliye gitmiştim.  Depremden kurtulmuş, ilk defa yatılı okulda kalan 18 yaşında psikolojileri yerinde olmayan çocuklardık. Öğretmenler üzerimize...

devamını oku
PAYLAŞ:

28 Eyl 2016

DUYURUMSU BİRŞEYLER

Tam 20 gündür zinciri kırmadan yazı paylaşıyorum. Amma velakin okulum var. Mecburen yeni bir hedef koyup yeni bir zincir oluşturacağım. Bundan sonra her Cumartesi yazı günüm :)  Hergün yazı yazmayı bende sizde sevmiştiniz ama umarım bunu da hallederiz :) 

Birde aranızda Melodram hakkında birşey bilen var mı? Kendisine hiçbir yerden  ulaşamıyorum. Ve çok endişeleniyorum. Değerli bir insan benim için. Lütfen biri bile biliyorsa yazsın neler oluyor ? 

Tam 20 gündür zinciri kırmadan yazı paylaşıyorum. Amma velakin okulum var. Mecburen yeni bir hedef koyup yeni bir zincir oluşturacağım. Bundan sonra her Cumartesi yazı günüm :)  Hergün yazı yazmayı bende sizde sevmiştiniz ama umarım bunu da hallederiz :)  Birde aranızda Melodram hakkında birşey bilen var mı? Kendisine hiçbir yerden  ulaşamıyorum. Ve çok endişeleniyorum. Değerli bir insan beni...

devamını oku
PAYLAŞ:

27 Eyl 2016

BUGÜN NE ÖĞRENDİM? | AFERİN DEMEMELİ(YMİŞ)

Merhaba. Bugün Nil Karaibrahimgil'in eski bir köşe yazısına denk geldim. Hürriyet kelebek ekinde yazıyor kendileri. Bilenleriniz vardır. Kendisinin Aziz Arif adında bir oğlu var. Yazısında oğluyla bir anısından bahsediyordu. Bir cümle dikkatimi çekti. Çocuklara aferin denilmemeliymiş meğerse.

Peki neden? Hemen araştırdım.  Uzmanlara göre Çocuklarda motivasyon yerine onaylanma ihtiyacı doğuruyormuş. Bunun yerine yaptığı şeyi vurgulayarak ama abartmadan cevaplamanız özgüvenlerini arıyormuş. Ayrıca bu övgüleri ödül olarak sunmamamızı bunların zaten ebeveynlik görevimiz olduğunu belirtiyorlar. Aksi halde bir ödül olarak uygulamaya kalkarsak aradaki ilişki otomatik bir hale dönüşüyor,  her iyi yaptığı şeyde övgü ve takdir etmenizi  bekler hale gelecek. Bu yüzden başaramayacağını düşündüğü şeylere yaklaşmayacak bile.

Övgüyü gerektiği yerde gerektiği zamanda yapmamızı, salt olumlu yada salt olumsuz davranışlara odaklanmamamız öneriyorlar.  Yaptığı şeyin ayrıntılarına dikkat etmeli ona bunu belirtmeliymişiz.Örneğin
Bana eline sağlık demen çok hoşuma gitti.
Resmindeki renkleri çok güzel seçmişsin gibi.

Geliştirmek istediğimiz konularda daha fazla geri bildirim daha iyi sonuç almayı sağlıyormuş. Örneğin verilen sorumlulukları yerine getirmesini geliştirmek istiyoruz - gerçi yönlendirme de yapılmamalıymış ama o başka yazının konusu olsun - o zaman bu konuda daha fazla olumlu geri bildirim yapabiliriz. Bunu kolaylaştırmak için sorumlulukları bölmeyi deneyebiliriz. Örneğin odasını  toplamasını değil önce oyuncakları toplamasını istemeli. Övmeli ardından yeni bir sorumluluğu teklif etmeliyiz. Süreç böyle işliyor :)

Gerçi yine aynı yazının son paragrafında yazdığı cümlede mantıklıydı. Bizler aferinle büyüdük kötü mü olduk diyordu :) Benim anladığım kadarıyla yazdım. Eksik veya  yanlışım varsa lütfen bana yazın :)  sabır taşı annelerimizi tebrik ediyorum.

Sevgilerle..

Not: Çok fazla -mış -muş kullandığımı biliyorum. Ancak benimde sonradan öğrendiğim bir konu olduğu için mecburen kullanmak zorunda kaldım. 

Merhaba. Bugün Nil Karaibrahimgil'in eski bir köşe yazısına denk geldim. Hürriyet kelebek ekinde yazıyor kendileri. Bilenleriniz vardır. Kendisinin Aziz Arif adında bir oğlu var. Yazısında oğluyla bir anısından bahsediyordu. Bir cümle dikkatimi çekti. Çocuklara aferin denilmemeliymiş meğerse. Peki neden? Hemen araştırdım.  Uzmanlara göre Çocuklarda motivasyon yerine onaylanma ihtiyacı doğuruyor...

devamını oku
PAYLAŞ:

26 Eyl 2016

MİM | MAVİ'DEN

Uzun bir aradan sonra mimlendim. Bir deli mavi    canım Semanura  teşekkür ederim :) çok heyecanlanıyorum hadi cevaplayalım :) 




1-Hayal kurmaktan hoşlandığınız yer ya da zaman dilimi var mı?

Gece uyumadan hemen önce yada ikindi vakti güneş pencereden yüzüme vururken hayal kurmayı çok seviyorum. Özel bir yerim yok ama. Bazen otobüste camdan dışarı bakarken bazen yürürken bile kuruyorum 


2-En çok nelerin hayalini kurarsın?

Açık sözlü olmak gerekirse en çok hayatıma girecek o özel insan için kuruyorum. Sadece romantik anlamda düşünmüyorum ama o kişi dostta olabilir. Ama gözlerine baktığımda ne düşündüğünü bildiğim o insanı düşlüyorum. Birde şimdiki hayatımın bir bölümünden kurtulmayı.. 


3- Şimdiye kadar çok hayalinizi gerçekleştirdiniz mi?

Bir çoğunu gerçekleştiremedim en azından kurguladığım şekilde. Şimdi fark ediyorum ki olmamaları daha hayırlıymış. 


4-Henüz gerçekleşmemiş ama illede gerçekleşecek dediğiniz bir hayaliniz var mı? Sakıncası yoksa anlat çabuk nedir? 

Bir çok kişi biliyor aslında bunu. Bir gün vicdanlı, hür, dürüst, iyi bir insan yetiştireceğim inşAllah.  Minik insanın benim çocuğum olmasına gerek yok. Bence her sevgiye aç çocuk benimdir :) bende fazlasıyla sevgi var çünkü. Ama şunu ekleyeyim duymayan ve konuşamayan çocuklar için birşeyler yapmak istiyorum. Belki bu alanlarla  ilgili yeni bir bölüm olurum. 

Benim cevaplarım böyleydi. Bende 
Ve yapmak isteyen herkesi mimliyorum 

Uzun bir aradan sonra mimlendim. Bir deli mavi    canım Semanura  teşekkür ederim :) çok heyecanlanıyorum hadi cevaplayalım :)  1-Hayal kurmaktan hoşlandığınız yer ya da zaman dilimi var mı? Gece uyumadan hemen önce yada ikindi vakti güneş pencereden yüzüme vururken hayal kurmayı çok seviyorum. Özel bir yerim yok ama. Bazen otobüste camdan dışarı bakarken bazen yürürken bile kuruyo...

devamını oku
PAYLAŞ:

24 Eyl 2016

BİR SÖZ BİR MÜZİK

" ingmar Bergman'a sormuşlar; 'Gidişat kötü,dünya nasıl kurtulacak?’,

‘Utanç', demiş Bergman. 'Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir’”





" ingmar Bergman'a sormuşlar; 'Gidişat kötü,dünya nasıl kurtulacak?’, ‘Utanç', demiş Bergman. 'Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir’”...

devamını oku
PAYLAŞ:

23 Eyl 2016

KISA KISA #3



Merhaba. Nasılsınız?  Bugün ki  yazımı sırf zinciri kırmamak adına yazıyorum. Yoksa ne halet-i ruhiyem buna müsaitti, nede halim vardı. 

Resmi olarak okulu uzattım. Evet ben suçluyum. Fakat tek başıma değil. Ama yine de orta yerde kalıverdim. Ne yapabileceğime bakacağım. Şimdilik babama söylemedim. Kpss ye hazırlanıyorum bakalım. Gerçi kendime danışman hocam kadar güvenmiyorum ya olsun. 

Resmi olarak salaklığımda tescillendi bugün. Bir şeye takarsam takarım. Bütün gün küçücük bir şeyi daha doğrusu o küçücük şeyin ucuzunu arayıp durdum. Malım ben. Kesin bilgi yayalım :) 

Normalde çocuklar pek sevmez beni. Bu aralar iyi olmadığımı hissediyorlar sanırım. Pek bir iyi geçiriyoruz. Beni biraz olsun iyileştiriyorlar. Çoğu zaman yüzümdeki gülümsemenin sebebi. 

Doğum günüm için sayaç kurdum. Hiç bir doğum günü aman aman geçmemiş biri olarak neden bu kadar önemsiyorum bilmiyorum. 

Bugünlük bu kadar olsun. Bu gece için en dibe bakayım. Söz veriyorum yarın iyi olacağım. 




Merhaba. Nasılsınız?  Bugün ki  yazımı sırf zinciri kırmamak adına yazıyorum. Yoksa ne halet-i ruhiyem buna müsaitti, nede halim vardı.  Resmi olarak okulu uzattım. Evet ben suçluyum. Fakat tek başıma değil. Ama yine de orta yerde kalıverdim. Ne yapabileceğime bakacağım. Şimdilik babama söylemedim. Kpss ye hazırlanıyorum bakalım. Gerçi kendime danışman hocam kadar güvenmiyorum ya olsun....

devamını oku
PAYLAŞ: