13 Tem 2015

HEDİYEM GELDİ | SİLK’N SİLHOUETTE

Merhaba daha önce Tavsiye Kanlının 3.yarışmasına katıldığımı biliyorsunuzdur.İşte o yarışmayı kazananlardan biri de bendim :) Bugün hediyem geldi.Daha doğrusu gelmiş Sürat Kargo elamanı yukarı çıkmaya üşenip yengeme vermiş oda öğleden sonra kız kardeşime verdi.Ve sonunda hediye elime ulaştı


Bayramda çok fazla tatlı,çikolata v.b yiyeceğim için bayramdan sonra deneyip deneyimlerimi yazacağım :) Takipte Kalın :)

devamını oku
PAYLAŞ:

9 Tem 2015

Çocukla iletişimde sesi rahmetle süslemek

Çocukla kurulacak en temel 2 özellik;
1. Sesin tonu
2. Vücut dilinin kullanış şekli
Söz bir büyüdür…
Çocuğa hitap ettiğimizde, ses tonu çocuğun kalbinin kapısının açılmasına en büyük etkendir.
Anne baba çocukla kurduğu iletişimde çocuğun aklına değil; kalbine, duygularına hitap ediyor olması, kullandığı kelimeleri yavaş ve ağırdan, çocuğun kalbine üflüyor gibi olması lazım. İletişimde akla hitap etmek (Bak şimdi böyle olacak anladın mı?) çocuğu ezer bunaltır.
Çocuğun içerisine girebilmek için sesinizi rahmetle süslemek, hitabınızın inci gibi dizilmiş sözlerle, şeker şerbet içiyormuş gibi annesinin sözlerini babasının hitap tarzını kendi içerisine alıyor olsun.
Günlük çocuğumuza ayıracağımız vakit 10-15 dakika ile sınırlıysa kendi beden dilimizi kullanmayı ihmal ediyoruz. Çocukla meşgulken telefon, televizyon ile meşgulseniz kendinizi kandırıyorsunuz.
Evet oğlum, hayır oğlumla çocuğunuzu idare ediyorsunuz. Şuanda çocuğunuzu incitiyorsunuz…
“Çocukla meşgulken, sadece çocukla meşgul olunur.”
Çocuklar ilgiye ve sevgiye çabuk doyarlar. Çocuğun ilgi ihtiyacına denk getirir, ses tonunuzla, konuşma üslubunuzla, sen dilini ve ben dilini kullanmamayı (Ben rahatsız oluyorum.) (Ben bu hareketlerini beğenmiyorum.) yetenek haline getirmemiz lazım.
Çocuk sen ile beni ayırt ettiği için önünüze bir bariyer kurulacaktır. Ben bu izahları yaparken iyi bir anne baba olun diye demiyorum. Acıyı biliyorum… Acıyla… Feryat edenlerin acısıyla çok defa karşılaştığım için, bu şekilde hitap ettiğiniz, hakaretler ile yaklaştığınız çocuğunuz, bir süre sonra aynı kelimeleri size kullanıyor olacaktır.
Çocuk Deyip Geçmeyin Bölüm 62 Kısım 5 – 6 Temmuz 2010
Adem Güneş

devamını oku
PAYLAŞ:

5 Tem 2015

SİLK’N SİLHOUETTE'Yİ NEDEN İSTİYORUM | #evimdegüzellik

Merhaba Tavsiye Kanalı Silk’n Silhouette #evimdegüzellik 3.yarışmasını başlattı.Bende katılıyorum.Katılım şartları için buraya tıklayın Bugüne kadar deneyenlerin anlattıklarından yola çıkarak;

-Kullanımının oldukça kolay olduğunu
-İstenilen saatte istenilen yerde kullana bilindiğini
-Sessiz çalıştığını
-Işık ve ısıyla çalışmasına rağmen  rahatsız etmediğini
-Tavsiye Kanalının yol gösterimleri ile daha fazla işe yaradığını
-Ve kesinlikle işe yaradığını,pürüzsüzleştirdiğini öğrendim.

Peki neden istiyorum? Çünkü bildiğiniz gibi 21 yaşındayım ve bu yaşıma kadar bir çok defa kilo alıp verdim.Bu yüzden genç yaşıma rağmen selülitlerim var.Bunlardan kurtulmak istiyorum.Bakalım olacak mı? Dua edin olsun :)

devamını oku
PAYLAŞ:

4 Tem 2015

ÇEKİLİŞ SONUCU

Merhaba çekiliş sonucu belli oldu. İtirazlar için dün akşama kadar bekledim.Ayrıca eksiklik gördüklerime mesaj attım.Böylece ek haklarla birlikte toplam 184 katılım vardı.Çekilişi random.org ile gerçekleştirdim.Aslında bir video çektim ancak teknik konulardan dolayı yükleyemedim.Yine de aklında soru işareti kalanlar olursa atmaya çalışacağım. Kazanan 113 Sengül Sevda oldu.Tebrik ederim :) Mail attım bile :)

Lütfen kazanamayanlar üzülmesin.İlk çekilişim olabilir ama son çekilişim değil :)
Sevgiler :)

devamını oku
PAYLAŞ:

3 Tem 2015

ÇEKİLİŞ KATILIM LİSTESİ

Merhaba.Sonunda çekiliş bitti.Listeyi hazırladım.İtirazı olanlar  bu akşama kadar lütfen bu postun altına yazsınlar.Bu akşam çekilişi yapıp kazananı belirleyeceğim.

devamını oku
PAYLAŞ:

29 Haz 2015

ÇEKİLİŞ DUYURUSU

Ve sonunda çekilişin sonuna geldik. 30 Haziran 23.59'a kadar başvurular devam ediyor.Sonrasında 1 hafta içinde sonuçlar açıklanacak.Ben yazlıkta olduğum ve mobil internetim olmadığı için aksilikleri önlemek adına yorum izinlerini 1 haftalığına kaldırıyorum.Ayrıca başvuruların altına katılım hakkı sayısını yazıyorum.İtirazı olanlar varsa bana ulaşsınlar lütfen.Kimsenin hakkının geçmesini istemiyorum.

Görüşmek üzere...

devamını oku
PAYLAŞ:

17 Haz 2015

MANKEN DEĞİL BLOGGER'LAR

Merhaba kızlar Esin Övet'in bugün ki yazısı oldukça dikkat çekici.Sizlerin de okumasını istedim.Yazı bloggerlar hakkında aslında moda blogları hakkında ama genel olarak bloggerları kapsayan çıkarımlar da yok değil.

...
HANİ Fuse Tea’nin reklamında kızını istemeye gelen damat adayına “E oğlumuz ne iş yapıyor?” diye soran baba “Ben gurmeyim efendim” cevabını alıp “Ooo çok iyi çok iyi” deyip beklenen soruyu soruyor ve “Gurme nedir?” diyor ya. İşte blogger mesleği de tam böyle. Kimse bilmiyor ne iş yaptıklarını, nasıl para kazandıklarını. Hatta “Ne iş yapıyorsun evladım?” diyenlere mesleklerini tam anlatamayan blogger’lar, “Buse Terim’in işi var ya, işte ondan yapıyoruz” yanıtını verdiklerini söylüyorlar. Blog’un bu topraklarda ünlü olmasının nedeni kesinlikle Buse Terim’dir. Yani blog nedir, ne değildir bilmeyenler için Buse Terim imdada yetişti ve açtığı blog’uyla çıktı ortaya. İşte o gün bugündür blogger’ların sayısı da hızla arttı. 
Benim gibi bu mesleğe yıllarca gönül vermiş birçok gazeteci blogger’lara pek bir burun kıvırıyoruz. Ama kimlere mi? Takipçi ve like satın alıp insanları kandıranlara. Kıvırmaya da devam edeceğiz. Çünkü sosyal medya ortamında sahne takipçi ve like çok fazla. Onu ayırt etmek gerekiyor. Onun dışında tabii ki blogger’ları es geçmek imkânsız. Çünkü çok kabul görüyorlar. Her türlü kaprislerine “Eyvallah” deniyor. Onlar da gayet güzel yiyorlar, içiyorlar, geziyorlar, dolaşıyorlar, bir de üstüne para kazanıyorlar.
FİYATLAR DEĞİŞİYOR
EN son Alaçatı seyahatlerimden birinde size yemek blogger’larından bahsetmiştim. Bu sefer de moda blogger’larını yakaladım. Ama maşallah bu kızların hepsi manken gibi. Yani eskiden olsa kesin çıkardığımız haftalık dergilere kapak yapardık.
Onlar kendi modelliklerini kendileri yapıyor. Moda dünyası 3-5 yıldır bu blogger’ları pek çok konuşur oldu. Özellikle Fashion Week döneminde sürekli masaya yatırırız. Çünkü maşallah kaprisleri bitmiyor. Düşünün ben gazeteci camiasında böyle kaprislere daha rastlamadım. Kaprisliler, ukalalar, Vogue’nin kraliçesi Anna Wintour’un bile yanında oturmalarından rahatsız olduğu ama artık onlardan kurtuluş yok.
Artık blogger’lar her yerdeler. Blog’larında ya da kendi Instagram hesaplarında bin 500 TL’den başlayıp 3 bin TL’ye kadar fotoğraf paylaşıyorlar. Takipçi sayısına ve bilinirliliğe göre 4 bin TL ya da 6 bin TL alan var. Marissa, Offne giysem, Nilertürknoktanet, stylboom, gardrobgurusu, modavesosyete, modatutkusu, endlessblue, duygusenyürek, aysstyle gibi uzayıp giden moda blogger’ları var.
Bankacılıktan blogger’lığa
DUYGU Şenyürek’le Alaçatı’da tanıştım. Bazı beach ve otellerle anlaşma yapmış. Birçok ünlü firmayla da çalışıyor. Duygu aslında daha önce bir memurmuş. Ziraat Bankası’nda memurluk yaparken blog olayını keşfediyor ve hızla moda dünyasına giriş yapıyor. Şimdi 80 binin üzerinde takipçisi var. Ve hızla da arttığını söylüyor. Evli ve 1 çocuğu var. Instagram’da kendi modelliğini kendi yapıyor. Bikini de tanıtıyor beach’de anlayacağınız. “Ben genellikle 1500-2 bin TL alıyorum. Bazen çok yeni başlayan birileriyse 750 TL de aldığım oluyor” diyor. Yani anlayacağınız Duygu işlerini çok ciddi oturtmuş ve iyi bir kazanç elde ettiğini belirtiyor.
Bikini tasarlıyor
ESRA Demir aslında bir tasarımcı. Ev kadınlarına bikini ördürüyor ve onları satıyormuş. Vakkorama’ya mail atıp tasarımlarını yollamış. Anlaşma yapmış, tüm mağazalarda kendi tasarımları satılıyor. Instagram’dan da satış yapıyor. Başka bir işle uğraşmayan Esra tüm kazancını sosyal medya üzerinden yaptığını söylüyor. Kendi modelliğini kendi yapıyor.
‘Ben çok kazanmıyorum’
AYSUN Karaalioğlu hesaplarında seksi olmamaya özen gösteriyor. Daha sevimli bir karakter sergilemek istediğini anlatıyor. Takipçileri ona öyle alışmış. Bazı isimlere göre daha az kazanıyormuş. Kendi özel fotoğrafçısı var. Onunla çalışıyor. Gün boyu birkaç kombinle ciddi moda çekimi yapar gibi çalıştı. “Çok kazanmıyorum. Başka bir işte daha çalışmam gerekiyor” diyor.
KAPRiSLERİ BİTMİYOR
PEKİ neden kapris yapıyorlar? Herkes blogger’ların kapris yaptığını konuşuyor. Ama onlarla çalışmaktan da vazgeçemiyorlar. En başta fikrimi söylemem gerekirse, sahte takipçi ve like alan çok blogger olduğu için onu çok iyi ayırt etmek gerekiyor. Boşuna kapris çekmeyin yani. Verdiğiniz para da çektiğiniz kapris de boşa gidiyor benden söylemesi...
Yaptıkları kaprislerden bazıları
- Bu köy yumurtası değilse sakın önüme getirmeyin.
- Ben sadece Business uçarım.
- Gün içinde 5 fotoğraftan başka paylaşım yapmam.
- Beni bilmem kimle sakın bir araya getirmeyin.
- Özel şoförlü araba isterim.
- Davette en ön masada olmalıyım. Defilede en ön sırada oturmalıyım. Yoksa gelmem, sizin için kötü yazarım.
- Bilmem kaç takipçim var, ne kadar ciddiye alınıyorum biliyor musun? Şimdi ben bu otelin berbat olduğunu yazarsam kimse gelmez ona göre.
...
Bazı bloggerlar bezdirmiş demekki :)
Not:Yazı Habertürk web sayfasından direkt alınmıştır.Hiçbir değiştirme veya düzeltmede bulunulmamıştır

devamını oku
PAYLAŞ: