♪ Franz Schubert - Serenade
Merhaba.Bugün nasılsınız? Henüz yazı günüm gelmedi ama bugün boş vaktim vardı ve bu kitabında kapağını kapağını kapatalım istedim.Ve bir Zülfü Livaneli kitabıyla daha karşınızdayım. Kitap hakkında yazmaya nasıl,nereden başlasam bilemiyorum. Açıkçası bir sür kafamın içinde hikayeleri toparlayamadım. ;Bu yüzden yorum ne kadar iyi olacak bilemiyorum.Hikayeler diyorum çünkü birden fazla üstü kapalı kalmış olay vardı.Tek tek açarak gittik sonuna.
Öncelikle oldukça sürükleyici olmasına rağmen Zülfü Livaneli kitaplarından farklı bir üslupla yazılmış olduğunu söylemeliyim.Büyük ihtimalle bunun nedeni daha önce hayatında kitap yazmamış olan bir kadın karakterin ağzından yazılıyor olmasındandır. Karakterimiz Maya Duran 30'lu yaşlarında İstanbul Üniversitesinde halkla ilişkiler memuresi olarak çalışan boşanmış bir kadın ve bir annedir. Mayanın görevlerinden biri üniversiteye misafir olarak gelen hocalarla ilgilenmektir. Amerika'dan gelen Profesör Maximilian Wagner ile ilgilenmek de yine ona düşmüştür.Profesör Maximilian Wagner Yahudi soykırımı sırasında Türkiye sığınan alman hocalardan biridir.Aslında ari bir alman olan profesörün neden İstanbul'a kaçtığını daha sonra öğreniyoruz. Bununla beraber gizlenmiş,üstü örtülmüş dile getirilmemiş olayları da öğreniyoruz. Bunlardan biri olan Struma olayını ben hiç duymamıştım.Patlatıldığını öğrendiğim an şaşkınlığımı hiç unutamayacağım.Birde bu olayın ardında bıraktığı-aslında kurgu olan-hüzünlü aşk hikayesini.
Maya çok yönlü bir karakter ve neredeyse her konuya değiniyor kitapta.Bir kafenin popülerliğinde indirimlere,doğudan batıya şimdi ki aşklara ufak ufak yorumlar yapıyor.Böyle karakterleri çok beğeniyorum.Sanki gerçekten bizim içimizde oturmuş yazıyor hissi veriyor bana.Ayrıca bana öyle geliyor ki biraz da Zülfü Livaneli'nin bu konuda ki görüşlerini okuduk.Kitabın En sevdiğim yönlerinden biri de hiç bir iktidarın iyi olmadığını belirtmesiydi.Bir çok yazarın Avrupayı çok medeni adeta sütten ak kaşık olarak çıkmış olarak tanıttığını düşünürsek kitap bana açık sözlü geldi.Keza Yakın Türkiye geçmişine ve iktidarlara da değinmesi de öyle ama..
Çok tanınmış ve beğenilmiş kitapları eleştirmek kesinlikle istemiyorum ama değineceğim noktaları yazmadan geçemeyeceğim.Kitapta çok fazla tesadüf var.Bütün olayların Maya ile alakası olması İstihbarat servislerinin Maya ile görüşme çabaları,Mayanın istediği her bilgiyi Bürokrasiye takılmadan kolaylıkla bulması,Maya ve profesörün haberinin yapılması,Mayanın memure olmasına rağmen hiç parasızlık çekmemesi diğer bir kaç noktada biraz inandırıcılığını kaybetmiş.Yazım üslubu dahi karakter için farklılaştırmışken bu tesadüfler biraz abartılı olmuş.Ayrıca Max'in Nadiayı bu kadar sevmesine rağmen nota konusunda Maya'nın bile kolaylıkla ulaştığı bilgiler ulaşamamasının ve uğraşmamasının altı doldurulmalıydı diye düşünüyorum.Öte yandan merak uyandıran bir noktası var.Kitaba veren "Serenade für Nadia" eserini çok merak ettim. Duymayı çok isterdim.
Maximilian Wagner için hayalimde canlanan yüz |
Benim yorumlarım böyleydi.Genel anlamda beğendiğim bir kitap oldu.Zülfü Livaneli kitapları okumaya devam edeceğim.Ve görüşlerime ne kadar katıldığınızı kestiremesem de kitap yorumlamaya devam edeceğim :)
Sevgilerle :)