SÛ-I ZAN

Oldum olası Ney ve keman sesini çok sevmişimdir.Ney'in yeri ayrıdır ama.Tüm dik duruşuna ve sükunetine rağmen içinde dünyaları barındırır Ney. Karamanda okuduğum dönemde .Konyalı oda arkadaşlarım da sever düşüncesi ile Ney sesini hiç çekinmeden dinlerdim.  Ney deyince benim aklıma Konya gelir.tasavvuf ve Mevlana'dan dolayı ama hiç de sandığım gibi değilmiş. bir gün içlerinden biri bana neden sürekli cenaze müziği dinliyorsun dedi.o kızın söylediği çok ironik gelmişti bana.

Yani kafamızda olumlu veya olumsuz ön yargılarımız var. Ve bu ön yargılar çoğu zaman kulaktan dolma bilgilerle oluyor.Yetiştiğimiz değerlere göre değerlendiriyoruz her şeyi. Eğer değerleri bizimkiler ile uyuşuyorsa iyi karşılıyoruz. Ama değerlerimiz zıt ise o zaman hemencecik kötü etiketini yapıştırıyoruz. Üstelik bunu bilip bilmeden bir kez bile dinlemeden yapıyoruz.Şahsen bu bana çok yanlış geliyor.En azından bir kere sorun anlayın sonra konuşmaya başlayın. Hemen kötülemeye başlamayın .Nedenleri niçinleri anlamaya çalışın.

Mesela ben eskiden Çarşaflıları anlamakta zorluk çekerdim. Ben yeni kapandığım zamanlarda  - ki benim başörtüm sözde modern tipteydi -uzaktan bir akrabam olan bir abla vardı aynı zamanlarda o da çarşafa girdi.Çarşafa girdikten 2 ay sonrasında evlendi. Ben bu ablanın zaten sevgilisiyle evlendiğini ve bu sevgilinin onu çarşafa soktuğunu düşünüyordum. Mesele hiçte öyle değilmiş aslında ve ben çok büyük günahını aldım ablanın. Üstelik şimdi anlıyorum geniş giyinmenin ne kadar güzel olduğunu.Çarşaf konusunda bilmediğim şeylerin olduğunu. 

....
Son olarak Suizan hakkında ayet ve hadiler ile bitirelim yazımızı;

“Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”(Hucurat, 49/12)

“Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun; eğer yoksa bir de iftirada bulundun.” (Ebu Davud, Edeb 40)